
Resimli Tarih Geleneği Bağlamında Hâfız-ı Ebrû’nun Külliyat-ı Tarih’i
İndir
Özet
Bu çalışmanın ana konusu Timurlu hükümdarı Sultan Şâhruh (hak.1405-1447) için Herat’ta 820/1417-1418 yılında hazırlanan ve resimli tarih geleneğinin bilinen en özgün örneklerinden birini oluşturan Hâfız-ı Ebrû’nun Külliyat-ı Tarih adlı eseridir (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi B.282). Çalışma monografik inceleme niteliğindedir. Bu bağlamda eser, XIV. yüzyılın ilk yıllarından itibaren örnekleri verilmeye başlanan resimli tarih geleneği kapsamında ele alınmış, eserin kodikolojik özellikleri ve metin içeriği incelenmiştir. Külliyat-ı Tarih’in içerisinde bulunan yirmi resmin konu seçimi ve metin-resim ilişkisi çağdaşı resimlerle karşılaştırılmış, üslup ve ikonografi açısından bu gelenek içindeki özgün, yenilikçi yanı irdelenmiştir.
İlhanlı, Celâyirî, erken Timurlu dönemi Şiraz atölyelerinde yetişen sanatçıların bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan Külliyat-ı Tarih resimleri bize bu alanda hazırlanmış resimli el yazma eser üretiminin sürekliliğini gösterir. Eserin sayfa tasarımının, birbirini tekrarlamayan tezhip programının, kullanılan desen ve tekniğin incelenmesi sonucunda bunların farklı sanat atölyelerinde yetişen sanatçıların özgün çalışmaları olduğu kanısına varılmıştır. Günümüzde muhafaza edilmekte olan eserin diğer üç örneğinden ikisi tezhipli fakat resimsizdir. Eserin nüshaları üzerinde karşılaştırma yapılmış, farklı isim altında kaydedilen nüshaların birbirinden farklı girişleri tespit edilmiştir. İncelemeye konu olan nüsha XV. yüzyıl Timurlu yönetiminin bölgede güçlü bir siyasi otorite kurması, devletin kurucusu Timur’un vefatından sonra başlayan siyasi istikrarsızlığa rağmen Sultan Şâhruh döneminde istikrarın tekrar kazanılması, kargaşa ortamında kaybedilen toprakların büyük ölçüde tekrar kontrol edilmesi, Herat sarayının ilim-fen, kültür ve sanatının yeni merkezi oluşu açısından değerlendirilmiştir. Ayrıca, tarih eserlerine merakıyla bilinen Sultan Şâhruh’un dini ve siyasi kişiliğini göz önünde bulundurmamız bize Herat sarayında ne tür kitapların hazırlandığını, okunduğunu ve hükümdarın ilgisini çektiğini anlamada yardımcı olmuştur.