Pazarlama disiplininin tarihsel gelişimi, ürün odaklı yaklaşımlardan müşteri ve değer merkezli anlayışlara, oradan da dijitalleşme ve yapay zekâ entegrasyonuna doğru gelişim göstermiştir. Günümüzde müşteri deneyimi, yalnızca ürün ya da hizmetin kalitesiyle değil, markayla kurulan tüm etkileşimlerle tanımlanmakta ve işletmeler için sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayan stratejik bir unsur haline gelmektedir. Yapay zekâ teknolojileri, kişiselleştirme, hız, ölçeklenebilirlik ve tutarlılık gibi özellikleriyle müşteri deneyiminin yeniden tasarlanmasına katkı sunmaktadır. Özellikle öneri sistemleri, chatbot tabanlı destek hizmetleri ve üretken yapay zekâ uygulamaları, müşteri yolculuğu boyunca etkileşimleri zenginleştirerek hem memnuniyet hem de sadakat düzeyini artırmaktadır. Bununla birlikte yapay zekânın pazarlamaya entegrasyonu, etik ve hukuki boyutları da beraberinde getirmektedir. Tüketici verilerinin korunması, şeffaflık ve güven unsurları, müşteri ile marka arasındaki ilişkinin sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşımaktadır. Bu bağlamda yapay zekâ yalnızca operasyonel verimliliği artıran bir araç değil, aynı zamanda stratejik değer yaratan ve müşteri deneyimini dönüştüren bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışma, yapay zekâ destekli müşteri deneyiminin pazarlama literatürüne katkılarını kavramsal bir çerçevede ele almakta ve geleceğe yönelik çıkarımlar sunmaktadır.