
Türkiye’de Konut Fiyat Endeksi Üzerinde Etkisi Bulunan Faktörlerin İncelenmesi
Şu kitabın bölümü:
Şahin,
C.
(ed.)
2025.
Finansta Kuramsal ve Uygulamalı Araştırmalar.
Özet
Ekonomik yapı içinde toplumsal refahı ve makroekonomik dengeyi korumak için konut piyasası hayati önem taşımaktadır. Konut sektörü, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, hane halkı servetinin büyük bir bölümünü oluşturması, inşaat ve ilgili sektörleri canlandırması ve çok sayıda istihdam fırsatı yaratması nedeniyle stratejik bir varlıktır. Bu bağlamda, finans literatüründe makroekonomik göstergeler ile Konut Fiyat Endeksi (KFE) arasındaki ilişkilerin analizi önemli bir çalışma alanıdır. Bu bağlamda bu çalışmada 2010:01-2025:05 dönemleri arasında Türkiye’de Konut Fiyat Endeksi (KFE) ile dolar kuru (USD/TRY), konut kredisi faizi, enflasyon ve sanayi üretim endeksi arasındaki ilişkiler Johansen eş bütünleşme testi aracılığıyla incelenmiştir. Serilerin başlangıç dönemleri dikkate alınarak çalışmanın dönemi belirlenmiştir. Dinamik Sıradan En Küçük Kareler (Dynamic Ordinary Least Square, DOLS) yöntemi kullanılarak model tahmini yapılmıştır. Ayrıca çalışmada değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisinin bulunmasının ardından Vektör Hata Düzeltme Modeli (Vector Error Correction Model, VECM) kullanılarak VECM Granger nedensellik testi kullanılarak değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi incelenmiştir. Çalışmada uygulanan Johansen eş bütünleşme analizi sonucunda değişkenlerin uzun dönemde eş bütünleşik olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Diğer yandan çalışmada kullanılan DEKK model sonuçları değerlendirildiğinde KFE üzerinde enflasyonun pozitif; dolar değişkenin ise negatif etkisi bulunması dolar kurundaki artışların konut fiyatlarını düşürdüğü sonucuna varılmıştır. VECM Granger nedensellik testinden elde edilen sonuçlara göre ise uzun dönemde Türkiye’de dolar kuru ve sanayi üretim endeksinden KFE’ye tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Çalışmadan elde edilen sonuçların hem konut piyasasını takip eden yatırımcılara hem de makroekonomik sisteme yön veren politika yapıcılara yol gösterici olması beklenmektedir.