Sarmalayan Sanatta Beden, Veri ve Tanıklık
Şu kitabın bölümü: Onuk Natonski, Ö. (ed.) 2025. Görsel Sanatlar Alanında Güncel Araştırmalar.

Kemal Özen
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Özet

Sanat, tarih boyunca değişen toplumsal koşullar ve teknolojik yeniliklerle birlikte sürekli dönüşüm geçirmiştir. 21. yüzyılda yaşanan dijital devrim, bu dönüşümleri daha radikal bir şekilde görünür kılmaktadır. Tuval, heykel ya da özgün baskı gibi geleneksel mecraların yanında bugün sanat, ekranlar, veri akışları, yapay zekâ algoritmaları, artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri üzerinden yeniden üretilmektedir. Bu durum yalnızca sanatın üretim biçimlerini değil aynı zamanda izleyici ile kurduğu ilişkiyi de köklü biçimde değiştirmektedir. Günümüz dijital dünyasında sanat artık nesne merkezli olmaktan çıkmış, deneyim merkezli bir yapıya evrilmiştir. İzleyici, yalnızca bir eserin karşısında duran pasif bir gözlemci değil etkileşim, katılım ve bedensel varlığıyla deneyimin kurucu aktörlerinden biri hâline gelmiştir. Sanatın mekânı da değişmiştir, müze ya da galeri duvarlarının ötesinde sanal ortamlar, çoklu ekran düzenekleri ve algıyı saran sensör etkileşimli mekânlar öne çıkmaktadır. Bu yeni düzenekler sanatın yalnızca görsel bir temsil alanı değil aynı zamanda işitsel, dokunsal ve bilişsel bir deneyim olarak algılanmasına imkân tanır. Uluslararası literatürde “immersive art” olarak tanımlanan bu yaklaşım, Türkçede henüz yerleşik bir karşılığa sahip değildir. Kavramın doğrudan çevrilmesi, genellikle “daldırıcı”, “kuşatıcı” veya “içine alan” gibi karşılıklarla denenmiştir. Ancak bu ifadeler, kavramın bedensel, işitsel ve bilişsel çok boyutluluğunu bütünüyle yansıtmakta yetersiz kalmıştır. Bu nedenle bu çalışmada kavramın Türkçe karşılığı olarak “sarmalayan sanat” ifadesi önerilmektedir. “Sarmalayan” kelimesi yalnızca fiziksel bir çevrelemeyi değil aynı zamanda izleyicinin duygusal ve zihinsel düzeyde kuşatılmasını da işaret eder. Böylelikle kavram hem uluslararası bağlamla uyumunu korumakta hem de Türkçe literatüre özgün bir katkı sağlamayı hedeflemektedir. Bu çalışma, sanatın dönüşümünü bedensel deneyim, veri estetiği ve tanıklık olmak üzere üç eksen üzerinden incelenmektedir. Bedensel deneyim, fenomenolojinin vurguladığı üzere, algının yalnızca göz aracılığıyla değil, bedenin bütünüyle gerçekleştiğini ortaya koyar. Veri estetiği, dijital çağda sanatın kodlar, algoritmalar ve yapay zekâ ile kurduğu yeni ifade biçimlerine işaret eder. Tanıklık ise, özellikle toplumsal olayları konu edinen işlerde izleyicinin etik sorumluluk üstlenen bir özne olarak deneyime dâhil olmasını tanımlar.

Kaynakça Gösterimi

Özen, K. (2025). Sarmalayan Sanatta Beden, Veri ve Tanıklık. In: Onuk Natonski, Ö. (ed.), Görsel Sanatlar Alanında Güncel Araştırmalar. Özgür Yayınları. DOI: https://doi.org/10.58830/ozgur.pub884.c3620

Lisans

Yayın Tarihi

19 October 2025

DOI

Kategoriler