İnflamasyon, fizyolojik olarak organizmayı enfeksiyon ve doku hasarına karşı koruyan bir yanıtken, kronik hale geldiğinde pek çok dejeneratif ve metabolik hastalığın temelinde yer almaktadır. Bu süreçte siklooksijenaz (COX), lipoksijenaz (LOX) ve matriks metalloproteinazlar (MMP) gibi enzimler, proinflamatuar yanıtın sürdürülmesinde merkezi rol üstlenmektedir. Bunun yanı sıra indüklenebilir nitrik oksit sentaz (iNOS), NADPH oksidaz (NOX), fosfolipaz A₂ (PLA₂), miyeloperoksidaz (MPO), kaspaz-1, elastaz, trombospondin motifli bir disintegrin ve metalloproteinazın (ADAMTS) ve hiyalüronidaz gibi birçok enzim oksidatif stres, matriks yıkımı ve inflamasom aktivasyonu üzerinden inflamatuar süreci derinleştirmektedir. Son yıllarda beslenmenin bu biyokimyasal süreçleri düzenlemede önemli bir modülatör olduğu vurgulanmaktadır. Özellikle omega-3 yağ asitlerinin inflamatuar enzimlerden kaynaklı inflamason etkileri azalttığı; böylece kronik inflamasyonun kontrolünde terapötik bir potansiyel sunduğu bildirilmektedir.