Kediler ve köpeklerde üriner sistem hastalıkları yaygın olarak görülmektedir. İdrar kesesi hastalıklarının etiyolojisinde; travmatik etkenler, kapalı alanlarda birden fazla hayvanın barındırılması, kuru mama ağırlıklı beslenme, yetersiz su tüketimi ve obezite yer alır. Klinik muayenelerde hastalarda genellikle disüri, pollaküri, hematüri, strangüri, kristalüri ve kaudal abdomende ağrı gibi belirtiler görülmektedir. Üriner sistem hastalıklarını tanısında anamnez ve idrar analizleri tek başına yeterli olmadığından, radyografi ve ultrasonografiden yararlanılmaktadır. Ultrasonografi; ağrısız, non-invaziv, sedasyon gerektirmeyen, kontrast madde kullanılmadan ve radyasyona maruz kalmadan uygulanabilen güvenilir bir yöntemdir. Bu yöntemle idrar kesesinin büyüklüğü, şekli, duvar yapısı, ekojenitesi ve içeriği değerlendirilmektedir. Ayrıca sistosentez ve biyopsi gibi girişimsel işlemlerin güvenliğini artırmakta, radyolusent veya radyoopak ürolitlerin boyutu, sayısı, konumu ve şeklinin belirlenmesine olanak sağlamaktadır. Sistitis, idrar kesesi inversiyonu, neoplaziler, kan pıhtıları, travma ve yabancı cisimler de ultrasonografik muayenelerde değerlendirilmektedir. Ultrasonografi, kedi ve köpeklerde idrar kesesi hastalıklarının tanısında diğer görüntüleme yöntemlerine göre güvenilir ve pratik bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.