Bu çalışma, siyasal katılımın cinsiyet bağlamında kuşaklar arası dönüşümünü incelemektedir. Kadınların siyasal yaşama katılımı, demokratikleşme süreçlerinin temel göstergelerinden biridir; ancak bu katılım tarihsel olarak toplumsal cinsiyet rolleri, siyasal kültür ve sosyoekonomik koşullardan etkilenmiştir. Çalışma, niteliksel bir literatür analizi olarak tasarlanmış; ulusal ve uluslararası akademik araştırmaların karşılaştırmalı çözümlemesine dayanmaktadır. Analiz üç eksen üzerinde yürütülmüştür: siyasal sosyalleşme süreçleri, toplumsal cinsiyet rolleri ve kuşak farklılıklarının siyasal katılım üzerindeki etkileri. Bulgular, Sessiz ve Baby Boomer kuşaklarında kadınların katılımının oy verme ile sınırlı kaldığını; X ve Y kuşaklarında örgütsel katılım ve toplumsal farkındalığın arttığını; Z kuşağında ise dijitalleşmenin etkisiyle çevrimiçi siyasal aktivizmin yükseldiğini göstermektedir. Dijital platformlar, kadınlara kamusal görünürlük, dayanışma ve politik etki yaratma imkânı sağlamaktadır. Bununla birlikte çevrimiçi şiddet, siber taciz ve dijital uçurum gibi riskler, katılımın önünde yeni engeller oluşturmaktadır. Çalışma, dijitalleşmenin kadınların siyasete katılımını güçlendiren bir faktör olduğunu, ancak bu sürecin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından otomatik bir dönüşüm yaratmadığını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, siyasal katılımın kuşaklar arası dönüşümünü anlamak, yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda kültürel ve yapısal eşitlik politikalarının da birlikte değerlendirilmesini gerektirir. Bu bağlamda dijital araçların, eğitim ve farkındalık programlarıyla desteklenmesi, demokratik süreçlerin kapsayıcı biçimde yeniden yapılanmasına katkı sunacaktır.