Yeşil FinTech: Finansal Teknoloji ile Çevresel Sürdürülebilirliğin Kesişim Noktası
Şu kitabın bölümü:
Şahin,
C.
(ed.)
2025.
Finansta Yeni Ufuklar: Güncel Araştırmalar ve Geleceğe Yönelik Yaklaşımlar.
Özet
Bu çalışma, küresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kilit bir rol oynayan Yeşil FinTech'in potansiyelini, zorluklarını ve etik gerekliliklerini incelemektedir. Yeşil FinTech, iklim hedeflerinin finansal teknolojinin uygulanması yoluyla hayata geçirilmesi olarak tanımlanmaktadır. FinTech, yeşil tahvil ve krediler gibi sürdürülebilir finansman araçlarının verimliliğini, erişilebilirliğini ve ölçeklenebilirliğini artırarak, işlem maliyetlerini ve süresini düşürmekte, böylece kurumsal yeşil teknoloji inovasyonunu teşvik etmektedir. Özellikle yapay zeka, sürdürülebilirlik raporlarını analiz etmek, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) performansını tahmin etmek, çevre dostu yatırımları teşvik etmek ve finansal kurumlara çevresel riskleri değerlendirme imkanı sağlamaktadır. Blokzincir, yeşil finansman konusunda şeffaflığı ve güveni artırarak, karbon kredilerinin izlenmesini ve yeşil tahvil gelirlerinin takip edilmesini sağlamaktadır. Ayrıca, dijital kredi platformları ve kitle fonlaması gibi FinTech yöntemleri, yeşil projelerin finansmanındaki zorlukları azaltarak, sürdürülebilir yatırım fırsatlarına erişimi kolaylaştırmaktadır. Finansal hizmetlerin yetersiz hizmet alan topluluklara ulaştırılmasıyla finansal kapsayıcılık artırılmaktadır. Bununla birlikte, Yeşil FinTech'in uygulanmasında önemli zorluklar ve etik kaygılar mevcuttur. Emisyon hesaplamalarında veri boşlukları, farklı ESG çerçeveleri arasındaki tutarsızlıklar ve yeşil tanımının standartlaştırılmaması temel sorunlardır. Ayrıca, algoritmik önyargı, otomatikleştirilmiş yeşil ürün önerilerinde insan denetiminin eksikliği ve yeşil yıkama endişeleri etik zorlukları oluşturmaktadır. Kırsal alanlarda sınırlı internet bağlantısı, cihaz erişim sorunları ve dijital okuryazarlık eksikliği ise dijital uçurum ve erişilebilirlik problemlerini derinleştirmektedir. Algoritmik adaletin sağlanması ve etik veri kullanımının temel bir gereklilik olduğu vurgulanmaktadır.
