Göç günümüzün en güncel sorunları arasında yer almaktadır. Özellikle savaş, silah çatışmalar, şiddet, insan hakları ihlalleri gibi durumlar nedeniyle insanlar hayatını korumak amacıyla büyük kitleler halinde bulundukları bölgeden başka bölgelere göç etmektedirler. Göçün beraberinde sağlık sorunlarını da getirmektedir. Ülkeler kapılarına kadar gelen göçmenlere etkili sağlık hizmetleri sunma konusunda yetersiz kalmaktadır. Türkiye, komşusu Suriye’de 2011 yılında başlayan ve yoğunlaşan iç savaş sebebi ile tarihinde hiç görmediği kadar yoğun, büyük ve ağır bir göçmen krizi ile karşı karşıya kalmıştır. Türkiye’ye yoğun göç dalgaları ile kontrolsüz bir şekilde gelen Suriyelilerin hukuki statüsü de bu şekilde belirlenerek geçici koruma statüsü kapsamına dâhil edilmişlerdir. Türkiye sayıları milyonları bulan Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılara sağlık hizmetleri kapsamında acil sağlık hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerini ücretsiz olarak vermiştir. Türkiye’nin Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılara verdiği sağlık hizmetleri kendi vatandaşlarına sunduğu sağlık hizmetleri ile eş düzeydedir. Bu durum Türkiye’de Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılara verilen sağlık hizmetlerinin uluslararası standartlarda adil bir şekilde verildiğinin göstergesidir. Türkiye Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılara yalnızca sağlık hizmetlerinin sunumunu yapmakla kalmamıştır. Aynı zamanda Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılara sağlık hizmetlerindeki erişimin yüksek standartlarda olabilmesi için büyük bir özveri ile çalışmıştır. Dolayısıyla Türkiye dünyada eşi ve benzeri olmayacak şekilde Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılara kendi ülkesinin bile yapmadığı hizmetleri ve olanakları vermektedir.