Eğitsel oyunlar; öğrencilerin derse etkin katılım göstermelerini sağlaması, derse yönelik olumlu tutum geliştirmelerine katkıda bulunması, motivasyonu artırması, öğrenme eksiklerini fark etmelerine olanak tanıması, akranlarından öğrenmelerini desteklemesi, rekabet duygusunu ortaya çıkarması, sosyalleşmeyi teşvik etmesi, hata yapmaya izin vermesi, anında geri bildirim sunması ve yaratıcılığı geliştirmesi gibi özellikleri sayesinde öğrenme sürecini daha etkili hâle getirmektedir. Oyun türlerinden biri olan kaçış oyunları ya da kaçış odası oyunları, katılımcıların “kaçış odası” olarak adlandırılan kilitli bir ortamdan, ipuçlarını takip ederek, bulmacaları çözerek ve verilen görevleri tamamlayarak çıkmaya çalıştıkları canlı ve aksiyon temelli bir oyun deneyimi sunmaktadır. Kaçış odaları; takım çalışmasını, yaratıcı problem çözmeyi ve eleştirel düşünme becerilerini desteklemektedir. Temalarının neredeyse her konu alanına uyarlanabilmesi, bu oyunların sınıf ortamında da kullanılabilmesine olanak tanımaktadır. Bu yöntem, ilkokuldan lisansüstü düzeye kadar farklı eğitim kademelerinde eğitimciler tarafından etkili bir biçimde uygulanabilmektedir. Eğitsel kaçış odaları, aktif öğrenme yaklaşımlarının dikkat çeken örnekleri arasında yer almakta ve her türlü eğitim içeriğini ilgi çekici bir öğrenme ortamına dönüştürebilmektedir. Oyun tabanlı öğrenme ilkeleri üzerine kurulu olan eğitsel kaçış oyunları, anlamlı ve işbirlikli deneyimler yoluyla özgün öğrenme ortamları sunmaktadır. Bu oyunlar, öğrencilerin bilgi yapılandırma sürecine takım temelli ve etkileşimli etkinliklerle katıldıkları sosyal yapılandırmacı yaklaşımı temel almaktadır. Kaçış odalarında yer alan tüm etkinlikler bulmaca olarak adlandırılmakta ve basit bir oyun döngüsü içinde oyuncular; bir meydan okumayla karşılaşmakta, çözüm üretmekte ve bir kilidin kodu ya da sonraki bulmacaya geçişi sağlayan bilgi gibi ödüller elde etmektedir. Alanyazında, eğitsel amaçlı kullanılan kaçış oyunlarının yalnızca akademik başarı, yaratıcı ve eleştirel düşünme, karar verme, problem çözme, fikirlerini ifade etme ve savunma gibi bilişsel kazanımlara değil; aynı zamanda motivasyon gibi duyuşsal kazanımlara da olumlu katkılar sağladığını ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır.