Demokrat Parti Döneminin (1946-1960) Türk Demokrasi Tarihi Açısından Değerlendirilmesi
Şu kitabın bölümü: Göç, E. (ed.) 2025. Türk Siyasal Hayatında Demokrasinin Gelişimi: Teori ve Süreçler.

Muhammet Yasin Elitok
T. C. İçişleri Bakanlığı

Özet

1950-1960 yılları arasında yaşanan dönem Türk siyasetinde demokratik yönetim çerçevesinde ortaya konulan önemle üzerinde durulması gereken bir süreci kapsamaktadır. Bu dönem yalnızca Demokrat Parti yönetimi perspektifinden değil, çok partili hayata geçiş aşaması, merkezi hükümet ve çevresel ilişkiler, komuta kademesi ve sivil yönetim münasebetleri açısından da daha önce benzeri olmayan bir yönetim anlayışı olması açısından da farklı birtakım  gelişmelerin ortaya konduğu bir dönemi de kapsamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinde Osmanlı İmparatorluğunun arkasından kurulan devlet yönetimi, sosyal hayatı kapsayan inkılaplar ve Kemalizm güdümündeki modernite projeleri mali, siyasi ve sosyolojik yapıda revizyonist dönüşüm ve gelişimlere sebebiyet vermiştir. Dünyada ise, ülkesel çapta rekabetin tetiklediği soğuk savaşın varlığı, bölgesel anlamda karşılıklı mücadele, savaş sonrası ekonomik ve toplumsal oluşumlar hakim olmaktadır. 1950-1960 yılları arasını kapsayan bu on yıl, Türkiye ve tüm dünyada yeni bir oluşumun ortaya çıkardığı sonuçların bir sancısı olarak karşımıza çıktığı bir dönemdir. Cumhuriyetin kurulmasından, tekrardan çok partili hayata geçişin başlangıç noktası olan 1950 yılını kapsayan bu dönem Türkiye’de hem sosyal hem de siyaset sahnesinde bir takım köklü değişimlerin gerçekleştiği, modernizmin bürokrasi ve askeri niteliğe haiz kadrolar eliyle işletildiği bir süreci de ifade etmektedir. Yönetimin tüm aparatlarını elinde bulunduran tek bir siyasal partinin otoriter ve totoliter tutumu, gelenekçilikten kopuş ve dünya savaşının mali problemleri, terk parti iktidarına toplumsal anlamda birçok kesimin tepki vermesine sebebiyet vermiştir. Merkezi çevre münasebetlerinde, toplumsal çevrenin yoğun oranda tepkisinin çekilmesi, 1950 yılında yapılan genel seçimlerde Menderes liderliğinde  Demokrat Partinin iktidarı göğüslemesine neden olmuştur. Adnan Menderes’in siyasi ve sosyolojik kimliği ortaya çıkan bu iktidar sürecinin de bir özeti niteliğindedir. Adnan Menderes, Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyasal hayatını sürdürmesine rağmen zengin bir aileden gelmesi, Anadolu kültürünün bir temsilcisi olması (gelenek, manevi değerler) Demokrat Parti’nin iktidar yürüyüşünün nedenlerini ifade eder niteliktedir. Ailesinden kalan çiftçiliğin başına geçen Menderes, çiftçilikle hayallerini gerçekleştiremeyince, kendisini yerel siyasetin içerisinde buldu. Bulunduğu coğrafyanın hem kişisel hem de kültürel anlamda ileri gelenlerinden olan Menderes, öncelikle SCF'de sonrada Cumhuriyet Halk Partisinde etkili ve sözü geçen bir siyasal argüman haline geldi. Cumhuriyet Halk Partisi Aydın İl Başkanlığı görevini yürütürken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Aydın ili ziyareti Adnan Menderes'in siyasal yaşamını kökten değiştirdi. Atatürk'ün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine tavsiyede bulunması ile 1931 yılında yapılan genel seçimlerinde Aydın Milletvekili olarak Meclise giren Menderes önlenemez yükselişin bir basamağını da artık geride bırakmıştı. Adnan Menderes'in siyasal hayata girmesi ve yıldızının parlaması tamamen ülkenin içinde bulunduğu durumun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1931-1945 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisinin Aydın Milletvekilliğini yapan Adnan Menderes, uzunca bir süre ön planda yer almaktan kaçındı. İlk iş olarak yarım kalan eğitimini tamamladı, CHP parti teşkilatında önemi yadsınamayacak türden görevler aldı, Türkiye Büyük Meclis komisyonlarında uzun yıllar görev yaptı. Demokrat Parti’nin kurulmasında ve muhalefet döneminde aktif rol alan Menderes, kısa sürede ön plana çıkarak genel başkanlık ve sonrasında da başbakanlık hedeflerine ulaştı, 1950-1960 yılları arasında 5(beş) hükümet kurarak iktidarda kalmıştır. Günümüz siyaset ve sosyoloji perspektifinde birçok açıdan tartışılan bu iktidar dönemi, Türkiye Cumhuriyeti için kazanımları kapsadığı kadar da kayıplarla dolu bir süreci ifade etmektedir. Bu kapsamda, bahse konu 10(on) yıl siyaset, sosyal, ekonomik ve toplumsal şartların irdelenmesi açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Ortaya konulan bu eser Adnan Menderes’in Türk siyasetindeki yerini irdelemek ve incelemek istenmektedir. Dünya üzerinde son derece önemli gelişmelerin ortaya çıkması ve Demokrat Parti’nin siyasi etkinliği sebebi ile siyaset alanından sıklıkla söz edilse de Adnan Menderes’in bu süreçteki yeri ve önemini incelemektir. Birinci bölümde, Türk siyasetinin ana dinamikleri ve Demokrat Parti yönetimine zemin hazırlayan şartlar incelenecek ve çeşitli çıkarımlar ortaya konulacaktır. Bunun yanı sıra Demokrat Parti’nin kuruluşu ve Adnan Menderes’in yaşantısından birtakım ayrıntılar ortaya konulacaktır. İkinci bölümde ise Adnan Menderes’in 1957 yılına kadar süre gelen yönetim etkinlikleri, kurmuş olduğu hükümetler ve siyaset hayatı incelenecektir. Üçüncü bölümde ise 1957 yılı sonrası Adnan Menderes’in idam edilmesine kadar olan durum değerlendirilecektir.

Kaynakça Gösterimi

Elitok, M. Y. (2025). Demokrat Parti Döneminin (1946-1960) Türk Demokrasi Tarihi Açısından Değerlendirilmesi. In: Göç, E. (ed.), Türk Siyasal Hayatında Demokrasinin Gelişimi: Teori ve Süreçler. Özgür Yayınları. DOI: https://doi.org/10.58830/ozgur.pub1113.c4496

Lisans

Yayın Tarihi

29 December 2025

DOI

Kategoriler