
Yönetim ve Organizasyon Alanında Paradigma Kaymaları - 2
İndir
Özet
Modern örgütler; hızla değişen çevresel koşullar, dijitalleşme, kuşak farklılıkları, esnek çalışma biçimleri ve insan odaklı yönetişim anlayışlarıyla birlikte yönetsel paradigmalarını sürekli olarak gözden geçirmek ve yeniden inşa etmek durumundadır. Bu gereklilikten hareketle hazırlanan “Yönetimde ve Organizasyon Alanında Paradigma Kaymaları – 2” adlı bu eser, organizasyonların uygulama alanlarında meydana gelen güncel değişimlere, insan merkezli yaklaşımlara, yapısal esnekliklere ve yönetsel inovasyonlara odaklanan ikinci cilt olarak kurgulanmıştır.
Bu ciltte; çalışan memnuniyetinin artırılması, örgütsel bağlılık, öğrenen organizasyonlar, kolektif liderlik, bilgi yoğun çalışma biçimleri, çevik organizasyonlar ve profesyonel yönetişim gibi çok boyutlu dönüşüm alanları, teorik temellere dayalı biçimde ele alınmaktadır. Ayrıca, klasik yönetimden post-modern, karmaşık ve sistemsel düşünce yapılarına geçişin nasıl şekillendiği de özgün katkılarla analiz edilmektedir.
İkinci ciltte yer alan bölümler, insan odaklı yönetim anlayışının ve örgütsel esnekliğin yükselişine işaret eden yeni paradigma kaymalarını ele almaktadır. Bu bağlamda, insan kaynağını sadece işe almakla sınırlı gören anlayıştan, çalışanı elde tutma, tatmin etme ve geliştirme odaklı bir yaklaşıma geçiş (Bölüm 1) dikkat çekmektedir. Çalışan bağlılığını ve iş doyumunu önceleyen bu anlayış, örgütlerin sürdürülebilirliği açısından stratejik önem taşımaktadır.
Örgütlerin öğrenme kapasitesine yönelik dönüşüm de bir diğer önemli kırılma noktasını oluşturmaktadır. Öğrenmeyen organizasyonlar yerine, bireysel ve kurumsal gelişimi önceleyen, sürekli eğitim, kariyer yönetimi ve örgütsel gelişimi teşvik eden öğrenen organizasyon modeli (Bölüm 2), çağdaş örgüt yapılarının temelini oluşturmaktadır. Bu gelişimsel yaklaşım, aynı zamanda toplam kalite felsefesine geçişi de desteklemekte; kalite kontrol yerine toplam kalite yönetimi, mükemmellik ve sürekli iyileştirme anlayışı (Bölüm 3) öne çıkmaktadır.
Yönetişimsel dönüşüm açısından bakıldığında, düzensiz ve bireysel inisiyatiflere dayalı yönetim biçimlerinin yerini profesyonel yönetime ve kurumsal yönetişime bıraktığı görülmektedir (Bölüm 4). Bu geçiş, yönetim anlayışının daha hesap verebilir, sistematik ve şeffaf hale gelmesini sağlamaktadır. Yönetim düşüncesinde de benzer bir dönüşüm söz konusudur. Klasik yönetim yaklaşımlarından davranışsal, sistemsel, durumsal, çağdaş ve postmodern yaklaşımlara geçiş (Bölüm 5), yönetim biliminde kuramsal çoğulculuğun bir ifadesidir.
Liderlik kuramları da bu değişimden etkilenmiştir. Özellikler yaklaşımından davranışsal, durumsal, karizmatik ve dönüşümcü liderliğe doğru evrilen bakış açısı (Bölüm 6), liderliğin bağlama ve etkileşime duyarlılığını artırmıştır. Bu dönüşüm, bireysel liderlik yerine paylaşılan ve kolektif liderliğin öne çıkmasıyla (Bölüm 7) tamamlanmakta; liderliğin tek kişiye bağlı olmaktan çıkıp, örgüt genelinde dağıtılan bir yetkinliğe dönüşmesine yol açmaktadır. Aynı doğrultuda, iş odaklı liderlikten insan odaklı liderliğe yönelim (Bölüm 8), örgütsel performansta insani faktörlerin önemini yeniden tanımlamaktadır.
Çalışma biçimleri açısından da önemli dönüşümler yaşanmaktadır. Emek yoğun, sabit ve tek merkezli çalışma biçimleri yerini bilgi yoğun, esnek, evden ve part-time çalışmaya (Bölüm 9) bırakmakta; bu da örgütlerin hem çalışan ihtiyaçlarına hem de dijitalleşmenin gereklerine daha uyumlu hale gelmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda, durağan ve bürokratik yapılardan uzaklaşarak örgütsel çeviklik, adaptasyon kabiliyeti ve hızlı karar alma süreçleri (Bölüm 10) öne çıkmaktadır.
Son olarak, planlamaya dayalı geleneksel yönetim anlayışı yerine seçenekler üretmeye, senaryolar geliştirmeye ve esnek stratejiler oluşturmaya dayalı bir yönetim yaklaşımı (Bölüm 11) dikkat çekmektedir. Bu yaklaşım, belirsizlik çağında örgütlerin proaktif ve çok alternatifli düşünmesini zorunlu kılmaktadır.
“Yönetimde ve Organizasyon Alanında Paradigma Kaymaları – 2”, birinci cildin devamı niteliğinde olup, yönetim uygulamalarındaki çağdaş dönüşüm pratiklerini anlamaya yönelik daha derinlikli ve uygulama odaklı bir bakış açısı sunmaktadır. Her bir bölüm, yalnızca mevcut teorik eğilimleri tartışmakla kalmamakta, aynı zamanda yönetsel alandaki geleceğe dair eğilimleri de öngörebilme amacı taşımaktadır.
Bu bağlamda eser; akademisyenler, araştırmacılar, lisansüstü düzeydeki öğrenciler ve yönetsel karar alma süreçlerine yön veren profesyoneller için hem güncel bir başvuru kaynağı hem de yol gösterici bir analiz zemini sunmaktadır. Eserin, yönetim ve organizasyon alanına disiplinlerarası bir derinlik ve zenginlik kazandıracağına inanıyor; katkı sunan tüm yazarlarımıza içtenlikle teşekkür ediyoruz.