
Stanıslavskı’nin Fiziksel Eylemler Yöntemini Geliştirirken Temel Aldığı Bilimsel Dayanaklar ve Oyunculukta Duygunun Kaynağı
Şu kitabın bölümü:
Sarıca Zerenler,
D.
(ed.)
2025.
Yirminci Yüzyıl Tiyatrosundan İzdüşümler .
Özet
19. yüzyılın son evresi hem sanat hem de bilim disiplinlerinde beden-zihin ilişkisine dair düşünsel çerçevenin kökten yeniden tanımlandığı bir döneme işaret eder. Pozitivist dünya görüşünün etkisiyle, insan davranışı ve zihinsel işleyiş, nicel olarak ölçülüp sistematik biçimde çözümlenebilecek araştırma alanları olarak konumlandırılmış; bu paradigma kayması, sanatta duyguların gözlenebilir ve nesnel ölçütlerle değerlendirilebilen eylem analizlerine yönelimini beraberinde getirmiştir. Tiyatro sanatında 20. yüzyılın başlarında köklü bir dönüşüm başlatan Konstantin Stanislavski, bilimsel çalışmaların yoğunlaştığı ve yeni buluşlara imza atıldığı bu dönemin sanat insanlarından biridir. O zamana kadar oyunculuk eğitiminde ve pratiğinde metodik ve tekrarlanabilir bir sistem olmaması onu bu yönde araştırma yapma ve bir oyunculuk yöntemi geliştirme çabasına yönlendirmiştir. Nasıl ki bilim ölçülebilir ve deneysel olanın izindeyse, Stanislavski de sistemini geliştirirken bu ilkeler doğrultusunda hareket etmiş ve yöntemini dönemin bilimsel çalışma ve verilerine dayandırma yoluna gitmiştir. Bu noktada da tiyatrosunu bir laboratuvar gibi kullanmış, kuramsal alt yapısını oluşturduğu çalışmalarının, oyuncularla pratik denemelerini gerçekleştirmiş ve bunları seyirci önünde sınama imkanını bulmuştur. Temeldeki yaklaşımı ise duygunun kaynağına erişim üzerinedir. Sahnede gerçekliği yakalamak isteyen Stanislavski, bunun ancak, insan beyninin bilinç vasıtasıyla erişilemeyecek bir bölgesinde yer alan duygu merkezinin tetiklenerek duyguların açığa vurulması üzerine gerçekleşebileceği savı üzerinden hareket etmiştir. Bu inceleme, Stanislavski’nin Fiziksel Eylemler yöntemini geliştirirken bir yol gösterici olarak yararlandığı ve sistemin dayanak noktası olarak kabul edilen bilimsel verilerin incelenmesi üzerine bir çalışmadır.