Kadın Emeğinin Gücü ve Çifte Ayrımcılık: 6888 Tabur Üzerinden Bir Anlatı
Şu kitabın bölümü:
Berkün,
S.
(ed.)
2025.
Toplumsal Cinsiyet Temelinde Kadının Konumu ve Sorunları.
Özet
Kadın emeği kavramı yirminci yüzyılda tarım, sanayi, hizmet vb. sektörlerde ücret karşılığı çalışan kadın işgücünü ifade etmek için kullanılmıştır. Bu tür bir kavram açıklaması ücret karşılığında ev dışı faaliyetleri kapsamaktadır. Çünkü kadının esas görevinin ev içinde olduğu ve aile odaklı işlerin yapılması gerektiği konusunda ortak bir toplum ideolojisi bulunmaktadır. Dolayısıyla başka bir kavram olan kadının görünmez emeği kavramı tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Cinsiyetli olan bu kavram dar anlamda ele alındığında temizlik, yemek, çamaşır, alışveriş gibi ev işleri ile ailede bulunan çocuklar, yaşlılar, hastalar, engelliler için harcanan emek olarak tanımlanmaktadır. Ancak zamanla bu kavram genişletilerek kadınların yaptıkları işlerin kadın doğasının bir parçası olarak ele alınmış ve kadının sarf ettiği emek bir iş olarak değil, davranış biçimi olarak değerlendirilmiştir. Özellikle bakım işleri, kadınların doğalarına daha uygun görüldüğü için ve gerek karşılıksız ve gerekse niteliksiz olduğu için toplum tarafından kadınlara yüklenilmiştir. Dahası kadın bu kapsamda ayrımcılığa da uğramaktadır. Kadına yönelik ayrımcılık cinsiyet ve ırk bağlamında olduğunda çifte ayrımcılığı da beraberinde getirmektedir. Irkçılık ve ayrımcılık kavramları birbiriyle yakından ilişkili olmakla birlikte, anlamları birbirinden farklıdır. Irkçılık, bir ayrımcılık türü olup ırklardan bazılarının diğer ırklar karşısında üstün olduğunu ve ırkından dolayı insana yönelik, ayrımcılık ve kötü muamele yapıldığını ifade etmektedir. Ayrımcılık kavramı ise; ırk, cinsiyet, din, yaş vb. nedenlerle insanların haksız muamelelere maruz kalması anlamına gelmektedir. Bu çalışmada 6888 Tabur adlı yaşanmış bir hikayeye dayanan filmin kadın emeğinin gücünün, ırkçılık ve ayrımcılık temelinde incelenmesi amaçlanmaktadır.
