Küreselleşme, dijital dönüşüm ve yapay zekâ teknolojilerinin gelişimi, örgütlerin yapısını, kültürünü ve yönetim biçimlerini köklü şekilde dönüştürmektedir. Bu dönüşüm, özellikle “güç” ve “politika” kavramlarının örgüt içindeki rolünü yeniden tanımlamakta ve geleneksel yönetim modellerinin sınırlarını zorlamaktadır. Geçmişte güç, hiyerarşik pozisyon, statü ve otoriteye dayalı bir araç olarak görülürken; geleceğin örgütlerinde güç, bilgiye erişim, yenilik üretme, dijital farkındalık, ilişki ağlarını yönetme ve değişime uyum sağlama gibi faktörlerle tanımlanmaktadır. Bu anlayış, gücü yalnızca yönetsel yetki değil, bilgiyi dönüştürme, kolektif vizyon oluşturma ve iş birliği süreçlerini yönetme becerisi olarak yeniden yorumlamaktadır. Örgütsel politika ise artık çıkar çatışmalarının değil, stratejik etkileşimin, değer temelli iletişimin ve kültürel uyumun bir göstergesi hâline gelmiştir. Geleceğin örgütlerinde politika, bireylerin ve grupların güç oyunlarını değil, ortak hedefler doğrultusunda uyumlu ilişkiler kurma ve sürdürülebilir iletişim geliştirme becerisini yansıtmaktadır. Bu süreçte liderlik anlayışı da köklü biçimde değişmektedir. Gücün manipülatif kullanımını reddeden, etik, kapsayıcı ve paylaşımcı liderlik yaklaşımları ön plana çıkmakta; yöneticiler bilgi akışını tek merkezde toplamak yerine, katılımcı karar alma kültürünü teşvik etmektedir. Böylece örgütler, güven, şeffaflık ve dayanışma üzerine inşa edilen yeni bir yönetim kültürüne evrilmektedir. Dijital çağla birlikte ortaya çıkan “algoritmik güç” ve “veri temelli yönetişim” olguları, örgütsel yapıları hem fırsatlarla hem de risklerle karşı karşıya bırakmaktadır. Yapay zekâ ve büyük veri analizleri, karar alma süreçlerinde nesnelliği artırsa da, etik sınırların belirsizleşmesi, veri gizliliği ve mahremiyetin zedelenmesi gibi yeni sorun alanları yaratmaktadır. Bu nedenle geleceğin örgütlerinde yöneticilerin yalnızca stratejik değil, aynı zamanda etik farkındalık, dijital sorumluluk ve sosyal empati becerilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Bu bölümde geleceğin örgütlerinde güç dağılımını etkileyen faktörler ve politika belirleyen koşullar üzerinde durulmuştur.