Fen eğitiminin, dününe ve bugününe bakıldığında tek başına ele alınamayacak kadar büyük ve diğer disiplinlerle bir arada bulunma zaruriyetini içinde barındıracak kadar da hacimli bir ders olarak varlığını korumaktadır. Bundan sonra da aynı şekilde güncele ayak uydurma konusunda başı çekecek derslerden birisidir. İçe kapalılığı kabul etmeyen fen eğitimi, akademik gelişmeleri takip etmekle kalmayıp aynı zamanda yeni buluşların ortaya çıkmasına öncülük etmeye devam etmektedir. Günümüzde gelişmekte olan yapay zekâ ve diğer teknolojilerin birçok alanda etkileyici konumda olduğu veya olabileceği gözlemlenmektedir. Dijital dönüşüm çağında teknolojinin hızlı gelişimi, yapay zekâ uygulamalarının eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda vazgeçilmez hâle gelmesine yol açarak, eğitim reformunu ve yapay zekâ destekli eğitim sistemlerinin kullanımını zorunlu kılmıştır (Huang, 2024). Yapay zekânın etki altına alması beklenilen alanlardan birisi de fen eğitimidir. Bu durumu önceden gözlemleyerek reaksiyon alabilmek, alanın gelişiminde ve daha ileriye taşınmasında önemlidir. Aynı zamanda ortaya çıkabilecek olumsuz etkilerin de önceden alınacak önlemler ile azaltılması mümkündür. Fen eğitiminde güncelliğin korunarak üretkenliğin sağlanması için yaratıcılık ve yenilikçilik kavramları üzerinde durulmalıdır. Yaratıcılık ve yenilikçilik, yirmi birinci yüzyıl becerileri içerisinde de önemli bir yer tutmaktadır. Bu bölümde fen eğitiminde önemi vurgulanan yaratıcılık ve yenilikçilikle yapay zekânın ne kadar bağlantılı olduğu ve bunun fen eğitimine katkıları, avantajları ya da dezavantajlarının olup olmadığı incelenmiştir. Ayrıca bu bölümde; fen eğitimi, yapay zekâ, yaratıcılık ve yenilikçilik ekseninde “Yapay zekâ neden var olmuştur? Yaratıcılık ve yenilikçilik nedir? Fen eğitimi olumsuz etkilenebilir mi?” gibi çeşitli sorgulamalar yapılmıştır.