Tarih boyunca Avrupa Birliği (AB) tarafından pek çok ortak göç politikası girişiminde bulunulmuş ancak üye ülkelerin kendi ulusal güvenliklerini önceliklendirmeleri bu süreci yavaşlatmıştır. 2015 yılı itibariyle Avrupa’ya varış odaklı göç girişimleri artmaya başlamış ve ortak çözümün gerekliliği tekrar gündeme gelmiştir. Bu bağlamda ilk olarak göç konusundaki çok sesliliğin tek sese indirilmesi^[1] için “oybirliği” esasına dayalı karar verme mekanizması “nitelikli çoğunluk” olarak değiştirilmiştir. Bu yolla ortak bir iltica ve göç politikasının önü açılmıştır. 2004 yılında kurulan ve 2016 yılında “Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı” adını alan “FRONTEX” ise bu ortak girişimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Çalışmada AB’nin ortak göç politika girişimi sonucunda oluşturulan FRONTEX’in operasyonları incelenmektedir. Çalışmanın amacı FRONTEX operasyonları ile AB mevzuatı arasında meydana gelen uyumsuzluğun ortaya koyulmasıdır. Çünkü bu ikilem Birlik’e olan güvenin sarsılmasına da neden olmaktadır. Bu bağlamda çalışmada öncelikle AB göç politikası kapsamında FRONTEX’in operasyonları hakkındaki bilgilere yer verilmektedir. Ardından bu operasyonların AB mevzuatı ile olan uyumsuzluğu değerlendirilmektedir. AB’nin göç politikalarına yönelik eleştirilerin daha iyi anlaşılabilmesi için FRONTEX’in operasyonlarını analiz etmek oldukça önemlidir.

[1]Oybirliği tek sesliliği, nitelikli çoğunluk ise çok sesliliği nitelendirmektedir. Ancak burada AB içerinde oybirliğine dayalı karar alma mekanizması ortak bir adımın atılabilmesini engellediğinden “çok sesli”, nitelikli çoğunluk sistemi ile ortak adımın atılması gerçekleşebildiğinden “tek sesli” anlamında kullanılmıştır. Bu kullanım yazar tarafından bilinçli olarak yapılmıştır.

Çalışmada göçmen, mülteci, sığınmacı kavramlarının hukuki statüleri tartışılmamakta bunun yerine göç ve iltica politikası üzerine odaklanılarak göçmen kavramı çerçevesinde geniş bir perspektif sunulması amaçlanmaktadır.