Coronavirus Hastalığı 2019 (COVID-19) kaynaklı ağır enfeksiyonlar, özellikle kritik hastalarda yüksek hastaneye yatış, yoğun bakım gereksinimi ve mortalite oranları ile karakterizedir. Vaka sayılarındaki artış, temel tıbbi malzemelerdeki arz-talep dengesizlikleri nedeniyle sağlık sistemlerinde ciddi yük oluşturmuş ve hizmet sunumunda aksamalar meydana getirmiştir. COVID-19’un klinik şiddeti ile mortalite riski arasındaki ilişkinin güçlü olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, hastalığın ağır formlarına ilerleme riski taşıyan olguların erken dönemde tanımlanması, prognozu iyileştirmek açısından kritik öneme sahiptir.

Bu bağlamda, hastalığın ciddiyetini yansıtan ve mortalite ile ilişkili olan laboratuvar belirteçleri ile radyolojik bulgular, klinik yönetimde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ucuz, erişilebilir ve uygulanması pratik tanısal parametrelerin kullanımı, risk sınıflamasını kolaylaştırmakta; erken klinik karar verme süreçlerini destekleyerek, uygun tedavi stratejilerinin belirlenmesine ve sağlık kaynaklarının etkin kullanımına katkı sağlamaktadır.