Karbon Ekonomisinin Yükselişi: Finansallaşma Sürecinin Gayrimenkul Sektörüne Etkileri
Şu kitabın bölümü:
Ok Ergün,
H.
(ed.)
2025.
Finans ve Çevre Etkileşimi Üzerine Güncel Araştırmalar.
Özet
Küresel iklim rejiminin piyasa temelli politikalara yönelmesiyle karbon fiyatlaması; karbon vergileri, emisyon ticaret sistemleri ve karbon kredileri aracılığıyla ekonomik karar alma süreçlerinin merkezine yerleşmiştir. Gayrimenkul sektöründe ise operasyonel ve gömülü karbon, bina yaşam döngüsü maliyetini ve varlık değerini belirleyici unsurlar hâline gelmiştir. Bu bağlamda sürdürülebilir binaların “yeşil prim”, karbon yoğun yapıların ise “kahverengi iskonto” oluşturduğu; enerji verimliliği uygulamaları, düşük karbonlu malzeme kullanımı ve sertifikasyonların yatırımcı talebi ve finansman koşulları üzerinde doğrudan etkili olduğu görülmektedir. Uluslararası finans kuruluşlarının yeşil bina programları ve dayanıklılık endeksleri, karbonun ölçülmesi ve raporlanması için standart bir çerçeve sunarak yatırım kararlarını desteklemektedir. Çalışma kapsamında karbon piyasalarının finansal araçlarla entegrasyonu ele alınarak gayrimenkul sektörü ile olan ilişkisi ve Türkiye için öneriler ortaya konulmaya çalışılmıştır. 2025 tarihli İklim Kanunu ile ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin kurulması, inşaat sektörü başta olmak üzere karbon yoğun girdilerin maliyet yapısını dönüştürecek bir mekanizma olarak değerlendirilmektedir. Gömülü karbon maliyetinin artan görünürlüğü; yaşam döngüsü değerlendirmesi, karbon ayak izi ölçümü ve yeşil finansman araçlarını gayrimenkul geliştirme süreçlerinin zorunlu unsurları hâline getirmektedir. Bu dönüşüm, iklim hedefleriyle uyumlu bir piyasa yapısı oluşturulabilmesi için politika tasarımının yeniden şekillendirilmesini gerektirirken kamu otoriteleri ve sektördeki şirketler açısından yeni yükümlülükler, maliyet dinamikleri ve stratejik uyum gereklilikleri doğurmaktadır.
