Stratejik Düşüncenin Kuramsal Temelleri ve Strateji Oluşumu
Şu kitabın bölümü:
Aladağ,
Ö.
F.
(ed.)
2025.
Stratejik Yönetim Alanında Güncel Çalışmalar.
Özet
Strateji, yönetim ve örgütlenme literatüründe en sık ele alınan ve merkezi konumda yer alan kavramlardan biri olmasına rağmen, tanımı, kapsamı ve sınırları konusunda akademik düzeyde tam bir uzlaşıya ulaşılamamıştır. Bu alanda çalışan araştırmacılar, stratejinin ve strateji yapım sürecinin farklı kuramsal yaklaşımlar, pratik uygulamalar ve tarihsel bağlamlar çerçevesinde şekillendiğini ileri sürmektedir. Strateji alanındaki erken dönem çalışmalar, ağırlıklı olarak rasyonel strateji yapım anlayışına odaklanmış; stratejilerin planlı ve kasıtlı biçimde formüle edilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu yaklaşım, strateji yapım sürecini analitik ve fonksiyonel bir tasarım faaliyeti olarak ele almakta; stratejileri örgütlere düzen, yön ve bütünlük kazandıran araçlar olarak konumlandırmaktadır. Bununla birlikte, alanyazında gerçekleştirilen çok sayıda ampirik ve kavramsal çalışma, rasyonel strateji modelinin gerçek örgütsel pratiklerle yüksek oranda örtüşmediğini ortaya koymaktadır. Bu durum, rasyonel/reçeteci strateji anlayışına yönelik eleştirilerin artmasına ve alternatif strateji yaklaşımlarının gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bu bağlamda öne çıkan artımlı yaklaşım, strateji yapım sürecini öğrenme ve kademeli değişim ekseninde ele alarak literatüre önemli katkılar sunmuş; stratejinin tek seferlik bir planlama faaliyeti değil, zaman içinde şekillenen dinamik bir süreç olduğunu vurgulamıştır. Günümüzde stratejik yönetim alanında, tek bir yaklaşımın örgütsel gerçekliği bütünüyle açıklamakta yetersiz kaldığı yönünde giderek güçlenen bir kabul söz konusudur. Bu durum, farklı strateji yaklaşımlarının hem birlikte hem de bağlama bağlı olarak ayrı ayrı kullanılabileceği çoğulcu bir analitik çerçevenin benimsenmesine yol açmıştır. Bu doğrultuda bu çalışma, öncelikle strateji kavramına ilişkin farklı tanım ve anlamları ele almakta; ardından strateji alanyazınında geliştirilen çeşitli okulları ve yaklaşımları bütüncül bir perspektifle incelemektedir. Çalışma, stratejinin çok yönlü doğasına dikkat çekerek, söz konusu yaklaşımların evrensel reçeteler olarak değil, bağlama duyarlı ve daha incelikli biçimde kullanılabilecek analitik araçlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini tartışmaktadır.
