Tüketim Toplumunda Reklamın Değişen Söylemi: Küreselleşme ve Dijitalleşme Bağlamında Yeni Kimlik İnşaları
Şu kitabın bölümü: Çimen, Ü. (ed.) 2025. İletişim Araştırmalarında Güncel Tartışmalar.

Erol Uyanık
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT)

Özet

Reklam, günümüz toplumlarında yalnızca bir pazarlama stratejisi değil, hedef kitlelerin kimlik inşasını, bireylerin toplumsal aidiyetlerini ve tüketim alışkanlıklarını şekillendiren güçlü bir psiko-kültürel söylem olarak işlev görmektedir. Günümüz yoğun kapitalist sistemde tüketim, kendi başına bir ihtiyaç giderme pratiği olmaktan çıkmış, bireyin kimliğini, statüsünü ve benlik algısını inşa ettiği bir gösterge sistemine dönüşmüştür. Bu çalışma, Bauman’ın akışkan modernite kuramı, Pierre Bourdieu’nün kültürel sermaye ve habitus kavramları, Jean Baudrillard’ın gösterge tüketimi ve simülasyon teorisi, Jacques Lacan’ın eksiklik ve arzu nesnesi anlayışı, Louis Althusser’in ideoloji kuramı ve George Ritzer’in McDonaldslaşma modeli ekseninde reklamın hem bireysel ve hem de toplumsal düzeyde nasıl bir dönüşüm yarattığını incelemektedir.

Dijitalleşme ile reklam, veri odaklı, kişiselleştirilmiş ve algoritmik yönlendirmeye dayalı bir yapıya evrilerek bireyin bilinçdışı yönelimlerini analiz eden ve tüketim pratiklerini doğrudan manipüle eden bir yapı haline gelmiştir. Sosyal medya, nöropazarlama ve psikometrik mikro-hedefleme teknikleri, reklamın yalnızca bireysel ihtiyacın karşılanması amaçlı bir yönlendirme aracı olmanın ötesine geçerek, bireyin benlik algısını ve toplumsal aidiyetini şekillendiren bir sistem üretmesine neden olmuştur. Influencer ekonomisinin yükselişi, reklamın yalnızca tüketim pratiğini teşvik eden bir araç olmanın ötesinde, bireyin kendi kimliğini “marka” olarak sunmasını zorunlu kılan post modern bir özneleşme pratiğine dönüşmesini sağlamaktadır. Ayrıca, küreselleşme sürecinde reklam söylemlerinin nasıl adapte edildiği analiz edilerek, McDonald bağımlılığı ve kültürel melezleşme bağlamında küresel markaların reklam stratejileri incelenmiştir. Nike, Starbucks, McDonald's ve Coca-Cola gibi küresel markaların küresel ve yerel pazarlarda nasıl farklılaşan reklam söylemleri kullandıkları karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak, reklamın tüketim toplumunda bireylerin kimliklerini yönlendiren, onları sürekli bir eksiklik hissi içinde bırakarak tüketimi zorunlu hale getiren ve kapitalist sistemin sürdürülebilirliği için ideolojik bir aygıt olarak işlev gören bir sistem olduğu ortaya konmuştur. Dijitalleşme ile birlikte yapay zeka destekli reklamcılık, bireylerin bilinçdışı yönelimlerini veri madenciliği ve psikometrik analizler yoluyla kontrol altına alarak, onların tüketim pratiklerini daha derinlemesine biçimlendiren yeni bir hegemonik söylem üretmektedir. Bu çalışma, reklamın yalnızca ekonomik değil, sosyokültürel, psikopolitik ve ideolojik bir güç mekanizması olarak işlev gördüğünü ortaya koymaktadır. 

Kaynakça Gösterimi

Uyanık, E. (2025). Tüketim Toplumunda Reklamın Değişen Söylemi: Küreselleşme ve Dijitalleşme Bağlamında Yeni Kimlik İnşaları. In: Çimen, Ü. (ed.), İletişim Araştırmalarında Güncel Tartışmalar. Özgür Yayınları. DOI: https://doi.org/10.58830/ozgur.pub778.c3239

Lisans

Yayın Tarihi

26 June 2025

DOI

Kategoriler