Palyatif bakım, yaşamı tehdit eden hastalıklarla mücadele eden bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve manevi gereksinimlerini bütüncül bir yaklaşımla ele almayı amaçlayan bir sağlık hizmetidir. Bu yaklaşımın etkili bir şekilde uygulanabilmesi için farklı sağlık disiplinlerinin birlikte çalışmasını ifade eden disiplinlerarası yaklaşım, palyatif kliniklerde temel bir yapı haline gelmiştir. Hekim, hemşire, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, fizyoterapist, diyetisyen ve manevi danışman gibi profesyonellerden oluşan ekipler, hastanın yalnızca tıbbi semptomlarını değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve spiritüel ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak bakım sunar.

Disiplinlerarası yaklaşım, her uzmanlık alanının katkı sunduğu ve ortak karar alma süreçlerinin benimsendiği bir iş birliği modeli oluşturur. Açık iletişim, rol tanımlarının netliği ve ortak hedef bilinci, bu sürecin etkinliğini belirleyen temel unsurlardır. Türkiye’de 2015 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge ile palyatif bakım hizmetlerinin disiplinlerarası yapıda sunulması yasal bir çerçeveye kavuşturulmuş, uygulamalar bu doğrultuda şekillenmiştir.

Son yıllarda geliştirilen ulusal ve uluslararası kılavuzlar da bu yaklaşımın önemini vurgulamakta, kaliteli palyatif bakımın yalnızca entegre ve iş birliğine dayalı ekip çalışmalarıyla mümkün olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, palyatif kliniklerde disiplinlerarası yaklaşım, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve yaşam sonu süreçlerini daha anlamlı kılmak adına vazgeçilmez bir model olarak öne çıkmaktadır.