
Menstrüel Döngüye Göre Kişiselleştirilmiş Antrenman: Kadın Sporcularda Performans ve Sağlık Dengesi
Şu kitabın bölümü:
Alaeddinoğlu,
V.
&
Alaeddinoğlu,
M.
F.
&
Yıkılgan,
A.
&
Sepil,
Y.
(eds.)
2025.
Dijitalleşen Dünyada Beden Eğitimi ve Spor Araştırmaları.
Özet
Kadın sporcularda antrenman planlamasında menstrüel döngünün dikkate alınması, performans optimizasyonu ve sakatlık riskinin azaltılması açısından önemlidir. Adet döngüsü boyunca östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmalar, metabolizma, kas aktivasyonu, enerji kullanımı ve psikolojik durum üzerinde etkili olabilmektedir. Bu nedenle, “herkese uyan tek bir antrenman programı” yerine döngüye ve bireysel farklılıklara göre kişiselleştirilmiş yaklaşımlar önerilmektedir. Foliküler faz, östrojenin artışı ve progesteronun düşük olduğu dönemde, kas protein sentezinin artması, insülin duyarlılığının yükselmesi ve glikojen kullanımının kolaylaşması ile performans açısından avantaj sağlayabilmektedir. Bu faz, kuvvet ve yüksek yoğunluklu antrenmanlar için uygun bir dönem olarak kabul edilmektedir. Luteal fazda ise progesteronun yükselmesi, metabolik hızda artış, termoregülasyonda zorluklar ve bazı sporcularda yorgunluk hissine neden olabilmektedir. Bu dönemde antrenman yükünün ve yoğunluğunun azaltılması, aktif dinlenme ve düşük şiddetli egzersizlere öncelik verilmesi önerilmektedir. Adet kanamasının olduğu günler, sporcunun bireysel deneyimlerine göre planlanmalıdır. Bazı sporcular bu dönemde antrenman yapmayı tercih ederken, bazıları ilk günlerde dinlenme ihtiyacı hissedebilmektedir. Düşük hormon seviyelerinin getirdiği avantajlar (daha düşük kalp atım hızı, daha iyi hidrasyon, vücut sıcaklığı) dikkate alınarak, sporcular kendilerini iyi hissettiklerinde antrenmana devam edebilirler. Ağrılı dönemlerde esneme, yoga ve düşük şiddetli kardiyo önerilirken, demir eksikliği riski olan sporcuların beslenme ve takviye stratejileri önem taşımaktadır.