Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin artan tehditleri karşısında, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için etkin politika araçlarının geliştirilmesi, uluslararası arenada öncelikli konular arasında yer almaktadır. Özellikle dünya ekonomisinin önde gelen güçlerini bir araya getiren G7 ülkelerinin karbon emisyonlarını azaltma çabaları, küresel çevre politikalarının şekillenmesinde belirleyici rol oynamaktadır. Ekonomik büyümeyi çevresel bozulmadan ayrıştırma hedefinde çevre vergileri, yeşil teknoloji inovasyonları ve sürdürülebilir kentleşme stratejileri, karbondioksit (CO₂) emisyonlarını azaltmada en umut vadeden politika enstrümanları olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, çalışmanın temel amacı, 1990-2023 döneminde G7 ülkelerinde çevresel vergiler, yeşil inovasyon ve kentleşmenin kişi başına düşen CO₂ emisyonları üzerindeki etkilerini ampirik olarak incelemektir. Dengeli panel veri seti kullanılarak sabit etkiler tahmin yöntemiyle gerçekleştirilen analiz, söz konusu değişkenlerin çevresel baskıyı azaltma veya artırma üzerindeki etkilerini belirleyerek politika tasarımlarına kanıt temelli katkılar sunmayı hedeflemektedir. Çalışmanın bulguları, çevresel vergilerin CO₂ emisyonlarını istatistiksel olarak anlamlı biçimde azalttığını, benzer şekilde çevresel patent sayısı ile temsil edilen yeşil inovasyonun CO₂ emisyonlarını düşürdüğünü ve artan kentleşmenin de benzer şekilde emisyonları azaltıcı yönde etkide bulunduğunu göstermektedir. Elde edilen sonuçlar, politika yapıcılar tarafından çevresel sürdürülebilirliğin güvence altına alınabilmesi için çevre vergilerinin etkin, kademeli ve hedef odaklı biçimde tasarlanıp uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Buna paralel olarak, yeşil inovasyonun hem mali politikalarla hem de kentleşme stratejileriyle uyumlu, bütüncül bir anlayışla teşvik edilmesinin CO₂ emisyonlarını azaltma açısından kritik öneme sahip olduğunu göstermektedir.