Ortodontik tedavilerde ankraj kontrolü, öngörülebilir ve stabil sonuçlar için kritik öneme sahiptir. Geleneksel yöntemlerin sınırlılıkları, geçici ankraj aygıtlarını (TAD) modern ortodontide vazgeçilmez hale getirmiştir. Mini-implantlar; kolay yerleştirilebilirlik, düşük maliyet, yüksek başarı oranı ve hasta kooperasyonuna bağımlı olmadan kuvvet aktarımı gibi avantajlar sunmaktadır. Titanyum alaşımlı yapıları ve farklı tasarım seçenekleri, primer stabiliteyi artırarak anterior retraksiyon, molar distalizasyon, posterior intrüzyon ve transversal düzeltme gibi kompleks hareketlerin güvenle uygulanmasına olanak tanır. Ayrıca ortognatik cerrahi öncesi hazırlık ve çekimli tedavilerde etkin ankraj sağlamaktadır.

Son yıllarda dijital planlama, CAD/CAM destekli cerrahi rehberler, yapay zekâ tabanlı öngörü sistemleri ve nanoteknolojik yüzey modifikasyonları, mini-implantların biyomekanik başarısını artıran yenilikler arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, uzun dönem stabilite, radyasyon maruziyeti ve komplikasyon yönetimi gibi konular klinik ve etik sınırlılıkları gündeme getirmektedir.

Sonuç olarak, mini-implantlar hem klinik etkinlik hem de biyomekanik kontrol açısından çağdaş ortodonti pratiğinde altın standart bir ankraj seçeneği olarak değerlendirilmektedir. Gelecek araştırmalar, uzun dönem sonuçların güçlendirilmesi, nanoteknoloji ve yapay zekâ entegrasyonunun optimize edilmesi ve hasta güvenliğini artıracak yeni protokollerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmalıdır.