Preterm Eylemin Biyobelirteçleri
Şu kitabın bölümü: Karaman, E. (ed.) 2023. Sağlık Bilimleri Alanında Uluslararası Araştırmalar-I.

Özgür Şahin
İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi
Dilara Sarıkaya Kurt
Etlik Şehir Hastanesi

Özet

197Bu bölüm, preterm eylemin (PE) tanısında ve öngörülmesinde kullanılan biyobelirteçlere odaklanmaktadır. Preterm eylem , kompleks bir durum olup, farklı etyolojilere sahip olmasına rağmen, sonuçta uterus kontraktilitesinin, servikal değişikliklerin ve membran rüptürünün neden olduğu erken doğumla sonuçlanır. Preterm eylemde doğru tanı ve öngörü, uygun müdahalelerin uygulanmasını sağlar. Bu metinde PE öngörülmesinde kullanılan servikal sıvı, amniyotik sıvı veya maternal serumdaki biyobelirteçler hakkında bilgi verilmektedir. Fetal fibronektin (fFN) gibi belirli biyobelirteçlerin kullanımını vurgulamaktadır. fFN, servikovajinal sıvıda bulunan bir protein olup, erken doğum tehdidi olan kadınlarda servikovajinal sıvıda bulunması preterm doğum riskini artırabilir. Ancak, fFN sonuçları tek başına yararlı değildir ve diğer biyobelirteçlerin de araştırılması gerekmektedir. Bu metin, PE ’nin öngörülmesinde farklı biyobelirteçlerin araştırılması ve birleştirilmesinin gerekliliğine de dikkat çekmektedir.

İkinci trimesterde yapılan amniyosentezlerin, PE riski açısından önemli biyobelirteçler sağlayabileceği düşünülmektedir. Düşük amniyotik sıvı glukozu ve yüksek IL-6 seviyeleri, erken doğum riski ile ilişkilendirilirken, maternal serum ferritin seviyeleri artarken, serum albumin seviyeleri azalmaktadır. Ayrıca, amniyotik sıvı ve servikovajinal sıvıdaki yüksek IL-1β seviyeleri, PE için bir belirleyici olarak önesürülmüştür. Amniyotik sıvıdaki VEGF ve PGF seviyeleri artarken, sFlt-1 seviyeleri azalmaktadır. Nötrofil elastaz seviyeleri, acil serklaj sonrası PE riskini tahmin etmek için kullanılabilir. Son olarak, amniyotik sıvıdaki IL-8 ve Annexin-A2 seviyelerinin bir kombinasyonu, preterm erken membran rüptürü ile birlikte veya olmadan PE gelişimini öngörmek için kullanılabilir.

Preterm doğum riskinin belirlenmesi için kullanılabilecek bazı maternal serum biyobelirteçleri ile ilgili çalışmalar hala devam etmekte olup, ilişkisi saptanan biyobelirteçler şunlardır:
Maternal serum calponin1, preterm doğum yapacak kadınlarda yüksek bulunmuştur.
Maternal serum alfa fetoprotein (AFP) / amniyotik sıvı AFP oranı, intrauterin büyüme geriliği ve PE için bir belirteç olabilir.
Maternal serumda progesterone induced blocking factor (PIBF), PE öncesi dönemde anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur.
Preterm doğum yapan kadınlarda maternal trombosit sayısı yüksek bulunmuştur.
25-34 haftalarda ölçülen maternal tükürük estriol, preterm doğum yapmayacak kadınları belirlemede kullanılabilir.

Ayrıca, erken müdahalelerin PE riskini azaltabileceği, gebeliğin erken döneminde risk faktörlerinin tanımlanmasının önemli olduğu ve PE 'nin çoklu etiyolojik yolakların neden olduğu karmaşık bir durum olduğu vurgulanmaktadır. Çalışmaların sonuçlarındaki değişkenlik, farklı çalışma tasarımlarından ve çalışma popülasyonundaki çeşitlilikten kaynaklanabileceği ve bir biyobelirtecin etkinliğini doğrulamak için büyük bir örneklem üzerinde çalışmanın gerektiği belirtilmektedir.

Kaynakça Gösterimi

Şahin, Ö. & Sarıkaya Kurt , D. (2023). Preterm Eylemin Biyobelirteçleri. In: Karaman, E. (ed.), Sağlık Bilimleri Alanında Uluslararası Araştırmalar-I. Özgür Yayınları. DOI: https://doi.org/10.58830/ozgur.pub90.c377

Lisans

Creative Commons License

Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.

Yayın Tarihi

25 March 2023

DOI