21. Yüzyılda Türkiye’de Beden Eğitimi ve Spor Derslerinin Geleceği
Şu kitabın bölümü:
Sağın,
A.
E.
&
Uğraş,
S.
(eds.)
2025.
Beden Eğitimi ve Sporun Pedagojik Dönüşümü: Tarihsel Süreçten Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne.
Özet
Bu bölümde, 21. yüzyılda Türkiye’de beden eğitimi ve spor derslerinde yaşanan değişimler fiziksel okuryazarlık, kapsayıcılık, dijitalleşme ve küresel eğilimler açısından ele alınmaktadır. Fiziksel okuryazarlık, bilgi, motivasyon, özgüven ve becerinin birlikte gelişmesini sağlayarak öğrencilerin çocukluktan yetişkinliğe kadar fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmalarına yardımcı olur. Bu kavram, sadece fiziksel becerileri değil, aynı zamanda fiziksel aktiviteye yönelik olumlu tutum ve bilinç oluşturmayı da içerir. Kapsayıcı beden eğitimi yaklaşımı, özel gereksinimler, toplumsal cinsiyet farklılıkları ve kültürel çeşitliliği dikkate alarak tüm öğrenciler için eşit, güvenli ve destekleyici bir öğrenme ortamı sunmayı hedefler. Bu sürecin başarılı olması için öğretmenlerin tutumları, okul yönetimi, paydaş iş birliği ve yeterli kaynaklar önemlidir. Dijital çağda, çevrim içi beden eğitimi uygulamaları, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) tabanlı etkileşimli öğrenme ortamları ile yapay zekâ destekli ölçme ve değerlendirme araçları, dersleri daha kişiselleştirilmiş ve öğrenci odaklı hale getirmektedir. Ancak, teknolojik maliyetler, donanım gereksinimleri ve dijital eşitsizlikler bu yeniliklerin sürdürülebilirliğini zorlaştırmaktadır. Artan hareketsizlik, obezite ve dijital bağımlılık gibi küresel sorunlar, beden eğitiminin sağlık odaklı bir yaklaşımla yeniden değerlendirilmesini gerektirir. Yapay zekâ, sanal gerçeklik ve çevrim içi platformlar gibi yeni teknolojiler ise dersin 21. yüzyıl becerileriyle uyumunu artırmaktadır. Sonuç olarak, Türkiye’de beden eğitimi ve spor derslerinin geleceği, kapsayıcı, teknolojiyle desteklenen, sağlık odaklı ve yaşam boyu spor vizyonuna dayalı bir yaklaşımla yeniden şekillenmelidir.
