Eğitim, bir milletin geleceğini inşa eden en güçlü harçtır; beden eğitimi ise bu harcın hem fiziksel hem de ruhsal sağlamlığını temin eden vazgeçilmez bir bileşenidir. Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına, oradan günümüzün dijitalleşen dünyasına uzanan süreçte, beden eğitimi ve spor dersleri yalnızca bir “hareket alanı” olmaktan öte, toplumsal dönüşümün, modernleşmenin ve karakter inşasının stratejik bir aracı olmuştur. Elinizdeki bu eser, Türkiye’de beden eğitimi ve sporun geçirdiği tarihsel, politik ve pedagojik evrimi bütüncül bir perspektifle ele alarak alan yazınına kapsamlı bir katkı sunmayı amaçlamaktadır.

Kitabımız, beden eğitiminin ülkemizdeki serüvenini kronolojik ve tematik bir akışla okuyucuya sunmaktadır. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan ilk adımlarla başlayan yolculuk, Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisiyle şekillenen “gürbüz ve sağlıklı nesil” yetiştirme hedefiyle derinleşmektedir. Eserin ilerleyen bölümlerinde, 1980 sonrası neoliberal politikaların eğitim üzerindeki etkileri, öğretmen yetiştirme sistemindeki köklü değişimler ve BESYO’ların kurumsallaşma süreçleri titizlikle irdelenmiştir.

Sadece geçmişe değil, bugüne ve yarına da odaklanan çalışmamız; davranışçı yaklaşımdan yapılandırmacı modele geçişi, öğretim yöntemlerinin öğretmen merkezli yapıdan öğrenci merkezli ve kapsayıcı modellere dönüşümünü detaylandırmaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) ile şekillenen yeni vizyon, değerler eğitimi, fiziksel okuryazarlık ve dijitalleşme ekseninde analiz edilerek beden eğitiminin 21. yüzyıldaki yeni paradigması ortaya konulmuştur. Ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarındaki evrimden, yapay zekâ ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerin derse entegrasyonuna kadar pek çok güncel konu, alanında uzman yazarlarımız tarafından derinlemesine işlenmiştir.

Bu kitap, beden eğitimi ve sporun sadece fiziksel beceri kazandırma dersi olmadığını; bireyin bilişsel, duyuşsal ve sosyal gelişimini destekleyen, yaşam boyu sağlıklı alışkanlıklar kazandıran ve toplumsal değerleri içselleştiren çok boyutlu bir disiplin olduğunu kanıtlar niteliktedir. Akademisyenler, öğretmenler, politika yapıcılar ve öğrenciler için bir başvuru kaynağı olacağına inandığımız bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçen tüm bölüm yazarlarına, bilgi birikimlerini ve akademik titizliklerini bizimle paylaştıkları için en içten teşekkürlerimi sunarım.