Geleceğin İş Dünyasında Yapay Zekâ İş Arkadaşı mı Yoksa Rakip mi?
Şu kitabın bölümü:
Pehlivan,
D.
(ed.)
2025.
Yönetim ve Organizasyon Alanında Yapay Zekâ Araştırmaları.
Özet
Bu çalışma, yapay zekânın çalışan tutum ve davranışları üzerindeki etkisini örgütsel davranış perspektifinden ele almakta ve yapay zekâ teknolojilerinin “iki ucu keskin bıçak” niteliğini tartışmaktadır. Dijital dönüşümle birlikte yapay zekâ, örgütlerde üretkenlik, inovasyon ve karar alma süreçlerinde stratejik bir araç hâline gelmiş; ancak çalışanlarda olumsuz psikososyal çıktıları da tetiklemiştir. Literatür, yapay zekânın rutin görevleri devralarak çalışanlara zaman kazandırdığını, özerklik, yaratıcı performans, verimlilik, inovatif ve proaktif davranışları teşvik ettiğini ve liderlik süreçlerini dönüştürdüğünü göstermektedir. Antropomorfik yapay zekâ asistanlarının güven, aidiyet ve sosyal destek algısını güçlendirmesi bu olumlu tabloyu pekiştirmektedir. Buna karşılık yapay zekâ kaynaklı iş güvencesizliği ve işsiz kalma korkusu, rol belirsizliği, teknolojik stres, kaygı, geri çekilme, kaytarma ve etik şüpheler örgütsel iklimi zayıflatmakta; çalışan bağlılığı, vatandaşlık davranışları ve psikolojik kaynakları aşındırmaktadır. Sonuç olarak çalışma, yapay zekânın hem fırsat hem de tehdit yarattığını; entegrasyon sürecinin yönetimsel ve etik çerçeve içinde yapılandırılmasının kritik olduğunu vurgulamaktadır. Bunun yanında çalışma örgütlere yapay zekâ okuryazarlığını geliştirme, insan-merkezli tasarım ilkelerini benimseme, açık iletişim ve güven iklimi oluşturma yönünde öneriler sunmaktadır. Bu çerçevede çalışma, çalışanların değişimi yalnızca seyretmekle kalmayıp dönüşümün yönünü belirleyebilecek özne konumuna gelebileceklerini savunmaktadır.
