Avrupa Birliği Resmi Belgeleri Çerçevesinde 2017 Sonrası Kolluk Kuvvetlerinde Demokratikleşme Süreci
Şu kitabın bölümü:
Göç,
E.
(ed.)
2025.
Türk Siyasal Hayatında Demokrasinin Gelişimi: Teori ve Süreçler.
Özet
Bu makale, Avrupa Birliği (AB) resmî belgelerini temel alarak Türkiye’nin 2017 sonrasında kolluk kuvvetleri alanındaki demokratikleşme sürecini kapsamlı bir biçimde analiz etmektedir. Nitel araştırma yaklaşımıyla hazırlanan çalışma, 2017–2024 dönemine ait AB İlerleme Raporları, AB Konsey belgeleri, Avrupa Parlamentosu kararları ve Türkiye’nin iç güvenlik alanındaki güncel mevzuatını içerik analizi yöntemiyle incelemektedir. Araştırma tasarımında demokratik polislik literatüründe öne çıkan dört temel tema -şeffaflık, hesap verebilirlik, demokratik denetim ve güvenlikleştirme-analitik çerçeve olarak kullanılmıştır.
Çalışmanın bulguları, Türkiye’nin AB standartlarına uyum amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler hayata geçirdiğini, özellikle kolluk içi eğitim süreçleri, insan hakları odaklı yaklaşım ve profesyonel etik çerçevelerinde belirli ilerlemeler sağlandığını göstermektedir. Bununla birlikte, AB raporları 2017 Anayasa değişikliği sonrasında yürütme organında artan merkezileşmeden, kuvvetler ayrılığının daralmasından ve karar alma süreçlerinin tek merkezde toplanmasından kaynaklı kolluk kuvvetlerinin demokratik gözetim ve denetim mekanizmaları açısından yeni sınırlılıkları olduğunun altını çizmektedir. AB raporları, özellikle yargı bağımsızlığı, parlamenter denetim, ombudsmanlık kurumunun kapasitesi ve sivil toplumun katılımı gibi alanlarda yaşanan gerilemelerin kolluk reformlarının etkinliğini olumsuz etkilediğini vurgulamaktadır.
Analiz, artan ulusal güvenlik kaygılarıyla birlikte güçlenen güvenlikleştirme söyleminin hem insan hakları standartlarını hem de kolluk birimlerinin demokratik işleyişini uygulamada sınırladığını göstermektedir. Terörle mücadele politikalarının geniş yorumlanması, ifade ve toplantı özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar ve kolluk birimlerinin operasyonel yetkilerinin genişlemesi, AB belgelerinde dikkat çeken kritik noktalar arasındadır.
Sonuç olarak çalışma, Türkiye’nin kolluk yapılanmasında demokratikleşme yönünde belirli adımlar atıldığını kabul etmekle birlikte, AB raporlarının bu ilerlemenin sürdürülebilirliğine ilişkin ciddi soru işaretleri barındırdığını ortaya koymaktadır. Raporlarda, özellikle uygulama ve kurumsallaşma süreçlerinde devam eden yapısal sorunların demokratikleşme hedeflerini zayıflattığı vurgulanmaktadır. Bu nedenle AB standartlarıyla gerçek anlamda uyum sağlanabilmesi için bağımsız denetim organlarının güçlendirilmesi, şeffaflık mekanizmalarının kurumsal düzeyde yerleşmesi ve güvenlik merkezli yaklaşımın daha dengeli bir yönetişim anlayışıyla yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
