Değişen Dünyada Aile ve Yeni Bir Yaşam Normu Olarak Bekârlık
Şu kitabın bölümü:
Özkul,
O.
&
Küçük,
A.
(eds.)
2025.
Modernite, Din ve Aile: Türkiye'de Geleneksel Yapının Dönüşümü.
Özet
Bu çalışma, modernleşme sürecinde aile kurumunun geçirdiği dönüşümleri ve bu dönüşümün sonucunda ortaya çıkan yeni bir yaşam biçimi olarak bekârlığın toplumsal ve kültürel anlamını incelemektedir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hız kazandığı çağımızda bireylerin değer yargıları, mutluluk anlayışları ve yaşam tarzları köklü biçimde değişmiştir. Modernitenin seküler, haz merkezli ve performans odaklı yaşam biçimi, aileyi zayıflatmış; bireyi ise yalnızlaşma, yabancılaşma ve kimlik bunalımıyla karşı karşıya bırakmıştır. Popüler kültür ve tüketim ideolojisi, mutluluğu anlık hazlar, görünürlük ve maddi başarı üzerinden tanımlayarak aile bağlarını çözmekte ve bireysel özgürlüğü mutlak değer haline getirmektedir. Buna karşılık İslami düşünce, aileyi insanın manevi gelişiminde temel bir sığınak ve değer aktarım alanı olarak görür. Modern dönemde yükselen “bekârlık normu” bu bağlamda hem bir özgürlük arayışı hem de sosyal, ekonomik ve ahlaki dönüşümlerin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Said Nursi’nin yaklaşımları çerçevesinde değerlendirildiğinde, bekârlığın mutlak bir reddi değil; uygun olmayan evliliklerin getireceği manevi risklere karşı temkinli bir tercih olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, modern çağda aile ve bekârlık olgusu, bireyin anlam arayışı, ahlaki yönelimi ve toplumsal aidiyetiyle yakından ilişkilidir.
