Ailenin Nabzı: Dijital Çağda Birey, Değerler ve Toplumun Geleceği
İndir
Özet
Bu eser, dijital çağın aile yapısı üzerindeki etkilerini hem bilimsel veriler hem de yaşamın içinden insani ve duygusal örüntülerle ele alan bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanmıştır. Kitap, aileyi bir hekim gibi “nabzı tutularak” değerlendiren metaforik bir çerçeve kullanmakta; ritmi, gücü ve bazen düzensizleşen yapısıyla modern aileyi anlamlandırmayı amaçlamaktadır. Dijitalleşmenin aile ritmine etkisi, kriz ve huzur dönemlerinde değişen aile dinamikleri, kuşaklar arası iletişimin dönüşümü ve teknolojinin değerler sistemi üzerindeki rolü çok yönlü biçimde analiz edilmektedir.
Eserde; teknolojik gelişmelerin aile bağlarını nasıl yeniden şekillendirdiği, ebeveyn-çocuk ilişkilerinde ortaya çıkan yeni riskler ve fırsatlar, ekran bağımlılığı, sosyal medya kültürü, dijital kimlik inşası, yalnızlaşma, mahremiyet algısının dönüşümü ve empati gibi temel sosyal-duygusal boyutlar ayrıntılı bir biçimde tartışılmaktadır. Dijital çağın sunduğu iletişim kolaylıkları ve toplumsal dayanışma imkânları vurgulanırken, dikkat dağınıklığı, ilişkilerde mesafe ve bağların zayıflaması gibi sorunlar da dengeli bir yaklaşımla ele alınmıştır.
Kitap, akademik bulguları ebeveyn, çocuk, eş ve kardeş hikâyeleri ile harmanlayarak hem uzmanların hem de geniş okur kitlesinin kendinden bir parça bulabileceği bir anlatı sunmaktadır. Vaka analizleri, dijital bağımlılık örnekleri, aile içi iletişim bozulmalarının pratik açıklamaları ve çözüm önerileri okura kapsamlı bir rehberlik sağlamaktadır. Dijital çağda değerlerin metamorfozu, manevi arayışların çevrimiçi ortama taşınması, sosyal medyanın toplumsal davranış kalıplarını nasıl belirlediği, dezenformasyon süreçleri, dijital aktivizm ve demokrasi ilişkisi gibi güncel konular da disiplinler arası bir perspektifle ele alınmaktadır.
Ayrıca kitap, aile modellerinin geleceği, yapay zekâ ve robotların aile yaşamına entegrasyonu, 2050’ye doğru olası aile senaryoları, dijital ebeveynlik uygulamaları ve çocukların oyun-eğitim dengesi gibi geleceğe yönelik önemli tartışmaları da kapsamaktadır. Dijital bağımlılık ve aile ilişkileri üzerine örnek vaka değerlendirmeleri, müdahale stratejileri ve teknoloji dengesi önerileri eserin uygulamaya dönük katkısını güçlendirmektedir.
Son bölümde ise “Dijital Çağda İnsan Kalmanın Manifestosu” ile insani temasın, etik dengelerin ve aile içi dayanışmanın önemi vurgulanmakta; okura modern dünyanın karmaşık ritmi içinde aile nabzını dinleme ve koruma çağrısı yapılmaktadır.
Bu kitap; eğitimciler, psikologlar, sosyologlar, aile danışmanları, sosyal hizmet uzmanları, ebeveynler, gençler ve politika yapıcılar için hem akademik hem pratik düzeyde bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Aile Yılı kapsamında hazırlanan ve yayımlanan eser, çağımızın hızla değişen dijital ekosisteminde aileyi güçlendirmeyi, değerleri korumayı ve toplumsal iyileşmeye katkı sağlamayı hedeflemektedir.
