Küresel Siyaset ve Ortadoğu Kıskacında Türkiye’nin Dış Politikası: Ak Parti Dönemi
Şu kitabın bölümü:
Savaş,
A.
R.
&
Palancı,
M.
(eds.)
2025.
Türkiye’de Siyasal İdeolojiler ve İletişim: Söylem, Algı ve İktidar.
Özet
Türkiye dış politikasının uzun süre ana eksenini oluşturan Batıcı ve statükocu dış politikasının ülke çıkarlarından ziyade Batı ile ilişkilerin seyrine etkileri üzerine yoğunlaştığı bilinmektedir. Soğuk Savaş sonrasında küresel siyasette yaşanan değişim, Türkiye’nin dış politikasında da yeni dönemi başlatmıştır. Yeni yüzyıla bu dış politika vizyonu ile giren Türkiye, uluslararası ilişkilerde bölgesel ve küresel güçlerle daha çok karşı karşıya kalmıştır. Küreselleşme ile birlikte Körfez Savaşı ve 11 Eylül sonrası Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Türk dış politikasının yeni konseptinin oluşmasında önemli faktörler olmuştur. Bu durum aynı zamanda dış politikada yeni açılımlara ihtiyaç olduğunu göstermiştir.
Türkiye, iki binli yıllarda dış politikasını revize etmiş, bölgede ve dünyada meydana gelen gelişmeler karşısında aktif bir dış politika yürütmeye başlamıştır. Ekonominin de etkili olduğu bu dönemde dış politikanın, çok yönlü, çok boyutlu ve çok farklı aktörlerle yürütülmek zorunda kalınması dikkat çekmektedir. Yirmi üç yılı aşkın bir süredir dış politikaya yön veren AK Parti hükümetleri, “merkez ülke”, “komşularla sıfır sorun”, “yumuşak güç”, “insani dış politika” ve “ritmik diplomasi” gibi söylemler üzerinden geleneksel anlayıştan farklı bir çizgi takip etmiştir. Ancak iç siyasette yaşanan sorunlar ve bölgedeki gelişmeler Türk dış politikasının önüne çıkan bariyerler olarak kabul edilmiştir. Buna rağmen Türkiye’nin dış politika aktörleri, Ortadoğu ve Orta Asya’nın yanı sıra, Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir yelpazede bağımsız bir dış politika yürütmenin yollarını aramıştır. Geçmiş dönemlerle kıyaslandığında yeni dönem dış politikasının adeta çok bilinmeyenli denklem olarak tarif edilmesi dikkati çekmektedir. Çünkü uluslararası ilişkiler, dış politika ve diplomasi kıyasıya rekabetin yaşandığı bir alan haline gelmiştir. Tüm bunlara rağmen ahlaki normlara uygun, değer merkezli insani dış politika yürütebilmenin imkânı da vurgulanmaktadır.
Çalışmada dış politikaya etki eden faktörlere ilaveten Türk dış politikasının, son dönemlerde yaşadığı değişim ele alınmaktadır. Bu kapsamda Türkiye’nin, dış politika alanında yürütmüş olduğu politikalara ilişkin geniş bir literatür taraması yapılmıştır. Çalışmada, birbirinden farklı değerlendirmelere yer verilmesi ve özelde AK Parti dönemi Türk dış politikasının temel parametreleri ile ilgili ipuçlarına değinilmesi benzerlerinden farklılık olarak görülebilir.
