Yenidoğan dönemi, solunum sisteminin yapısal ve fonksiyonel açıdan en hızlı değişim gösterdiği ve çevresel etkilere en duyarlı olduğu yaşam evresidir. Bu dönemde özellikle prematürelik, düşük doğum ağırlığı, perinatal komplikasyonlar ve enfeksiyonlar gibi faktörler, pulmoner morbidite ve mortalite riskini belirgin şekilde artırmaktadır. Respiratuar Distres Sendromu, bronkopulmoner displazi, transient takipne, mekonyum aspirasyon sendromu ve yenidoğan pnömonisi, neonatal yoğun bakım ünitelerinde en sık karşılaşılan solunumsal sorunlar arasında yer almaktadır. Güncel neonatoloji pratiğinde, bu problemlerin yönetimi yalnızca ventilasyon ve farmakolojik tedavilerle sınırlı kalmamakta; pulmoner rehabilitasyon yaklaşımları giderek daha önemli bir rol üstlenmektedir.

Bu kitap bölümü, yenidoğanın pulmoner sistem gelişimini embriyolojik dönemden başlayarak doğum sonrası adaptasyon süreçleriyle birlikte ele almakta; yenidoğana özgü anatomik ve fizyolojik özellikleri, sık görülen pulmoner patolojileri ve neonatal yoğun bakım uygulamalarını kapsamlı biçimde irdelemektedir. Bölümde ayrıca non-invaziv ve invaziv solunum destek yöntemleri, sürfaktan tedavisi, ventilatör ilişkili akciğer hasarının önlenmesi, akciğer hacmini artıran stratejiler ve sekresyon yönetimine yönelik fizyoterapötik yaklaşımlar güncel literatür ışığında sunulmaktadır. Yenidoğanlara uyarlanmış nazik göğüs fizyoterapisi teknikleri, pozisyonlama, solunum paterni optimizasyonu ve minimal handling ilkeleri, pulmoner rehabilitasyonun temel bileşenleri olarak vurgulanmaktadır.

Ayrıca aile merkezli bakım yaklaşımı, taburculuk sonrası ev programları ve ebeveyn eğitiminin uzun dönem solunum sağlığı üzerindeki etkileri ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Sonuç olarak bu bölüm, neonatal pulmoner rehabilitasyonun kanıta dayalı uygulamalarını bütüncül bir bakış açısıyla ele alan, klinisyenler, fizyoterapistler ve sağlık profesyonelleri için güncel ve kapsamlı bir başvuru kaynağı niteliği taşımaktadır.