Devletlerin yetki ve sorumluluk alanlarında zaman içinde yaşanan değişme ve genişlemeler sonucunda dikkat çekmeye başlayan bürokrasi kurumu, günümüzde de önemini koruyarak toplumlar için hem ilgi duyulan hem de sorunlarla karşılaşılan bir alan haline gelmiştir. Örgütsel bir yapı olarak iktisadi, idari, kültürel bir ortam içinde varlığını devam ettiren birey ve toplumsal yapı gündelik işlerinin görülmesi de dâhil olmak üzere her daim kurumsal bir yapı içerisinde varlık göstermektedir. Bireyin doğumundan vefatına hatta vefatından sonra da veraset işlemlerin yürütülmesine kadar tüm işlemlerinin gerçekleştirilmesinde hem ihtiyaç hem de zorunluluk olarak ortaya çıkan bürokrasi, devletlerin yönetim şekli ve yapısı ne olursa olsun birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir.

Devletlerin uygulamakta oldukları sistemsel yapının işleyişi sırasında temel sorun alanlarının başında gelen bürokrasinin olumsuz etkisinin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasına yönelik siyasi iktidarı elinde bulunduran hükümet ve iktidara talip olan siyasal partiler, kamusal hizmet sunumunda kısıtlamalar gerçekleştirerek ya da faaliyet alanlarını daraltarak bürokratik etkinliği kırmak istemektedir. Bu durumun sağlanmasına yönelik devletin küçültülmek istenmesi, özelleştirmeler, piyasa mekanizmasına etkinlik kazandırılması başta olmak üzere farklı metotlar hayata geçirilmeye çalışılmıştır.

Devletin yönetim perspektifinde iki temel kurum olan bürokrasi ve siyaset yönetim gücünün hayata geçirilmesinde birbirini destekleyen ve tamamlayan iki kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar siyaset karar verici bürokrasi ise uygulayıcı konumda bulunmakta ve görev dağılımı bu şekilde olsa da, bürokrasinin sahip olduğu kimi özellikleri sonucu zaman zaman siyasetin zayıf olduğunu hissettiği anda yönetim gücünü kullanmaya yöneldiği görülmektedir. Bu durum, iki kurum arasında hem işbirliğini hem de gücün kullanımına sahip olma açısından rekabet olduğunu göstermektedir. Bürokrasi ve siyaset ile ilgili bu zamana kadar çok sayıda kitap ve yayın yapılmış olmakla birlikte, bu çalışma bürokrasi ve siyaset kurumunu kuramsal ve ideoloji temelinde ele alarak akademik perspektiften değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Bu çalışma Türkiye’nin farklı üniversitelerinden alanlarında uzman değerli akademisyenlerin katkıları sonucunda hazırlanmıştır. Bölümlerin her biri, yazarlar tarafından detaylı bir şekilde ele alınarak titizlikle oluşturulmuştur. Kitabın hazırlanması ve yayın sürecinde katkı sunan tüm yazarlarımıza, editoryal ekibe eserimizin yayınlanmasını sağlayan Özgür Yayınlarına teşekkür ederim. Bürokrasi ve siyaset konusunu kuramlar ve ideolojiler temelinde akademik perspektiften ele alan bu çalışmanın okuyucularımız için verimli olmasını ve katkı sunmasını temenni ediyorum.

Saygılarımla.

Recep KAYA