
Yapay Zekânın İnsan, İş Dünyası ve Yönetimdeki Rolü
Şu kitabın bölümü:
Demir,
F.
(ed.)
2025.
İş’te Dinamizm: Dijitalleşen Dünyada Yeni Nesil Yönetim.
Özet
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hızla gelişmeye devam eden yapay zekâ gerek günlük yaşantımızda gerek iş dünyasında önemli ölçüde dönüşümlere neden olmaktadır. Yaklaşık 60 yılı aşkın bir zamandır araştırma konusu olan yapay zekâ, son yıllarda daha çok insanın dikkatini çekmiş ve son teknoloji bilimi haline gelmiştir (Wang, 2019). Robotlar, yazılımlar, bilgisayar sistemleri ve çeşitli cihazlarla entegre şekilde kullanılan yapay zekânın insan düşünce süreçlerini otomatikleştirme potansiyeline sahip olduğu öne sürülmektedir (Kumari & Verma, 2024). Yapay zekâ insan yaşamını ciddi anlamda şekillendirmektedir. Son yıllarda konuşma ve nesne tanıma alanlarında önemli ilerlemeler kaydeden yapay zekâ, fiziksel görünüm ve konuşma bakımından insanla ayırt edilemeyecek robotların üretilmesini mümkün kılmaktadır. Ayrıca tıp, biyoloji ve ekonomi alanlarındaki bilimsel keşifleri de hızlandırmaktadır (Lee & Qiufan, 2022). Teknolojik gelişmeler ve yeniliklerle birlikte yükselişe devam eden yapay zekâ, iş dünyasını da dönüştürmekte, sektöre çok fazla kolaylık sağlamaktadır (Purwaamijaya vd., 2021). Bu teknoloji, iş yerlerinde iş birliği süreçlerini, karar alma mekanizmalarını ve öğrenme yöntemlerini köklü bir şekilde değiştirmektedir (Singh & Pandey, 2023). İş dünyasında yapay zekâ; pozisyonlar için uygun adayların seçimi, finansal ürünler konusunda müşterilere tavsiyelerde bulunma, müşteri sigorta işleri, karmaşık lojistik planlamaları, finansal işlemler, hastalık teşhis ve tedavi önerisi, suç takibi gibi çeşitli alanlarda aktif olarak kullanılmaktadır (Von Krogh, 2018). Yapay zekânın gelişimiyle birlikte insan kaynakları yönetimi de önemli ölçüde değişiklikler yaşamaktadır (Wang, 2019, s.298). Yapay zekânın en fazla etkilediği insan kaynakları yönetimi uygulamaları arasında performans yönetimi, işgücü planlaması, insan analitiği, sanal asistanlar, kariyer yönlendirme, liderlik ve koçluk yer almaktadır (Sakka vd., 2022, s.3). İnsan kaynakları yönetiminde yapay zekânın benimsenmesi kritik bir öneme sahiptir (Singh & Pandey, 2023, s.3). Ancak, yapay zekâ alanındaki gelişmelerin hızla ilerlemesi, toplumda kaygıya neden olabilmektedir. Burada, gözden kaçırılmaması gereken husus, yapay zekânın özgür iradeye sahip olmamasıdır. Bu teknolojinin gerçekleştirdiği tüm işlemler, insan tarafından sağlanan veri ve komutlara dayanmaktadır. Sonuç olarak, yapay zekâ insanlığa yardımcı bir araç niteliği taşımaktadır. Buna ek olarak, yaratıcılık, empati ve el becerisi gibi insana özgü bazı yetkinlikler, yapay zekâ sistemlerinde mevcut değildir (Lee & Qiufan, 2022). Bilim insanları, yapay zekânın getirdiği fırsatlar ve olası riskler konusunda farklı görüşler öne sürmektedir. Bazı uzmanlar yapay zekâ alanındaki ilerlemelerin bireyler ve toplumlar için yeni fırsatlar yaratacağını savunurken, bazıları ise bu gelişmelerin uzun vadede olumsuz etkiler doğurabileceği yönünde endişelerini dile getirmektedir (Schmidt, 2020). Bu bölümde yapay zekânın tarihsel gelişimi ele alınmakta, insan yaşamı üzerindeki etkileri ve yönetimdeki rolüne değinilmektedir, ayrıca yapay zekânın yönetim süreçlerini ve yöneticilik kavramını nasıl dönüştürdüğü üzerinde durulmaktadır.