Girişimcilik araştırmalarının cevabını aradığı temel sorulardan birinin, bazı insanların neden bir şirkette çalışan olmak yerine kendi işlerini kurmayı seçtikleri sorusu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Genel kanıya göre, insanların girişimciliğe yönelmelerinin (ya da itilmelerinin) nedeni, tüm zorluklara rağmen daha başarılı olabileceklerine ve böylece kendileri ve çevrelerindeki insanlar için daha iyi kazanımlar elde edebileceklerine inanmalarıdır (Duan ve Sandhu, 2022: 722). Gelişmiş ülkelerde (özellikle Kuzey Amerika, Avrupa ve Okyanusya'da) etnik azınlık işletmelerinin önemli sayıda olması ve bu işletmelerin bulundukları ülkelerin ekonomilerine katkıları nedeniyle, son yıllarda göçmen girişimciliği konusu akademik çevrelerde geniş ilgi görmeye başlamıştır (Kim, 2023: 293).

Göçmenler ve etnik azınlıklar tarafından kurulan işletmelerin en yoğun olarak gözlendiği ülkelerin başında gelen ABD’de hükümet tarafından yabancı kökenli yetenekleri ve yüksek teknoloji girişimcilerini ülkeye çekmek için çeşitli politikalar geliştirilmiştir. OECD raporuna (2010) göre göçmen girişimciler hem kendilerine ev sahipliği yapan ülkelere hem de kendi ülkelerine dair bir anlayış ve perspektif sahibi oldukları için küreselleşmeye ve uluslararası iş faaliyetlerine belirgin bir katkı sağlamaktadırlar. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göçmen Raporu'na (UN, 2019) göre dünya genelindeki uluslararası göçmen sayısı son yıllarda hızla artmaya devam etmiş ve 2010 yılında 220 milyon iken 2019 yılında 272 milyona ulaşmıştır (Duan vd., 2021b: 3).

Yerli girişimcilerle karşılaştırıldığında, göçmenler dil, sosyal medya platformları ve kişisel beşerî sermaye ile güçlendirilmiş sosyal sermaye gibi faktörleri geliştirmek için yerli girişimcilerden farklı teknikler kullanmaktadırlar. Göçmenler, yerli doğumlu meslektaşlarının bakmadığı yerlere bakarak, onların göremediği fırsatları bulabilmektedir. Kaynak ve fırsat teorilerine göre, göçmen ve yerli girişimciler arasındaki kaynak ve fırsatlardaki bu farklılıklar, girişim yaratma motivasyonlarında farklılıklar yaratmakta ve sonuçta performansta farklılıklara yol açmaktadır (Duan vd., 2021a: 713).