
Epik Tiyatroda Oyuncunun Role Yaklaşımı
Şu kitabın bölümü:
Sarıca Zerenler,
D.
(ed.)
2025.
Yirminci Yüzyıl Tiyatrosundan İzdüşümler .
Özet
İki dünya savaşı arası dönemde pek çok sanatçı gerçekçi/doğalcı akıma karşı bir tutum sergilemiştir. Burjuvazinin kuralları ve beğenisinin temsilcisi olan gerçekçi sanat sahnede seyircisine bir yanılsama yaratma amacını taşır. Bu yanılsama ile seyircide hiçbir şeyin değişmeyeceği, insanın çevresine ve koşullara yazgılı olduğu düşüncesi yaratılmaya çalışılır. Gerçekçi/doğalcı akımın hayattan kopukluğuna karşı çıkıp temsil biçimlerini eleştiren en önemli sanatçılardan biri Bertolt Brecht’tir. Brecht, adıyla anılan Epik Diyalektik Tiyatro kuramını geliştirmiş ve yaptığı tiyatroyu Aristotelesçi olmayan tiyatro olarak tanımlamıştır. İnsanoğlu bilimsel ve teknolojik alanda büyük başarılara imza atmıştır. Ancak Brecht’e göre ilerlemeye yönelik bakış açıları insanlar arasındaki ilişkilere yani toplumsal yaşama yönelememiştir. Burjuva toplumunun kurallarını belirlediği tiyatro sanatı da insanlar arasındaki ekonomik, siyasal, toplumsal ilişkileri gösterme konusunda yetersizdir. Epik Tiyatroda ise insan davranışlarının değişebilir olduğu sergilenir. İnsanın ekonomik ve politik koşullara bağlı olduğu ve bu koşulları değiştirebilme gücüne sahip olduğu belirtilir. Böylece seyirci dünyanın, düzenin değişebilirliğine, dönüşebilirliğine ilişkin eleştirel yargıya ulaştırılır. Brecht’in tiyatro anlayışında oyuncularının da oynadıkları oyunda var olan çelişkileri açıkça seyirciye göstermeleri gerekmektedir. Bu çalışmada ele alınan Epik Tiyatro oyuncusunun çalışma yöntemi Epik Tiyatro kuramının temel kavramları doğrultusunda irdelenmiştir. Bu kavramlardan ilki olan gestus, epik tiyatronun hammaddesi ve yapı taşıdır. Gestus kavramı oyunculuk pratiğinde yalnızca fiziksel eylemlerin göstergesi değil aynı zamanda bu eylemlerin ardında yatan toplumsal ve tarihsel ilişkilerin de görünür kılınmasını amaçlar. Epik tiyatronun diğer önemli kavramı yabancılaştırmadır. Olaylar ve kişiler doğallığından, bilinip tanınmışlığından, akla yakınlığından sıyrılarak, seyircide hayret ve merak uyandıracak bir duruma yabancılaştırma ile sokulur. Yabancılaştırma efektinin iki odak noktası ise tarihselleştirme ve diyalektiktir.