Bu çalışmanın amacı, gömülü finans kavramını teorik olarak ele almak ve Türkiye'deki uygulamalarını bankacılık sektörü perspektifinden incelemektir. Gömülü finans, kredi, sigorta ve ödeme hizmetlerini bankacılık dışı dijital platformlara entegre ederek, kullanıcıların günlük dijital deneyimlerine aktaran yenilikçi bir modeldir. Dijitalleşme, finansal teknolojiler ve açık bankacılık altyapıları bu dönüşümün temelini oluşturmaktadır.

Gömülü finans, 2020 yılından bu yana küresel olarak hızla yaygınlaşmış olup; Uber, Tesla, Klarna, SwatchPay, Grab ve Google Haritalar gibi örnekler ulaşım, perakende ve e-ticaret sektörlerinde önemli uygulamalar sunmaktadır. API teknolojileri, büyük veri, yapay zeka ve ESG ilkeleri bu gelişimi desteklemektedir.

Türkiye'de gömülü finans, özellikle e-ticaret, mobil ödeme sistemleri ve "şimdi al, sonra öde" çözümleri aracılığıyla yaygındır. Bankalar, müşteri tabanlarını korumak ve yeni gelir modelleri geliştirmek için fintech ortaklıklarını artırarak stratejik ortaklara ve teknoloji sağlayıcılarına dönüşmüştür. Bu çalışmada, Trendyol Pay, Hepsipay, GetirFinans, Yemekpay, Papara ve Paycell platformları iş modelleri, banka ortaklıkları ve düzenleyici statüleri açısından karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. BDDK ve TCMB düzenlemeleri, bu ekosistemi veri güvenliği, tüketici hakları ve kredi vade koşulları aracılığıyla şekillendirmektedir.

Bu çalışmada içerik analizi ile, dijital platformlar, bankalar ve düzenleyici kurumlar arasındaki etkileşim ortaya koyulmaktadır. Sonuç olarak, gömülü finans Türkiye'de henüz erken bir aşamada olsa da, küresel trendlerle uyumlu bir şekilde gelişmektedir. Bankaların rollerini dönüştüren bu yapı, finansal erişimi ve kapsayıcılığı artırma potansiyeline sahiptir. Sürdürülebilirlik için düzenleyici çerçevenin güncellenmesi, banka-fintech ortaklıklarının güçlendirilmesi ve tüketici güveninin sağlanması gerekmektedir.