Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi, son yıllarda sağlık bilimleri eğitiminde köklü bir dönüşüm yaratmış ve diş hekimliği eğitiminde de giderek daha fazla benimsenen bir yöntem haline gelmiştir. Geleneksel eğitim modellerinde öğrenciler, fantom başlar veya plastik dişler üzerinde pratik yaparak temel psikomotor becerilerini geliştirmektedir. Ancak bu yöntemler sınırlı tekrar olanağı, yüksek maliyet ve gerçek klinik koşulları tam olarak yansıtamama gibi kısıtlamalara sahiptir. VR, öğrencilere üç boyutlu, interaktif ve güvenli bir öğrenme ortamı sunarak kavite preparasyonu, çürük uzaklaştırma, restoratif ve endodontik işlemler gibi becerileri risksiz biçimde deneyimleme fırsatı sağlamaktadır. Özellikle haptik geri bildirim özelliğine sahip simülatörler sayesinde öğrenciler farklı doku sertliklerini ayırt edebilmekte, işlem sırasında yaptıkları hatalara anında geri bildirim alabilmektedir. Bu durum hem özgüven gelişimini desteklemekte hem de klinik başarıya katkıda bulunmaktadır. Ayrıca VR tabanlı sistemler, öğrenci performansını objektif parametrelerle ölçme ve değerlendirme olanağı sunarak eğitimde şeffaflık ve standardizasyon sağlamaktadır. Bununla birlikte, yüksek maliyet, teknik altyapı gereksinimleri, haptik sınırlılıklar ve müfredata entegrasyon zorlukları, teknolojinin yaygın kullanımında önemli engeller oluşturmaktadır. Gelecek yıllarda VR’nin yapay zekâ, artırılmış gerçeklik ve gelişmiş haptik teknolojilerle entegrasyonu sayesinde daha kapsamlı ve etkili bir eğitim aracı haline gelmesi beklenmektedir. Bu nedenle VR, geleneksel yöntemleri tamamlayıcı bir yaklaşım olarak diş hekimliği müfredatında stratejik şekilde yerini almalıdır.