Evrimsel Kapitalizm: Arz, Talep ve Seçilim Mekanizmaları
Şu kitabın bölümü:
Buğan,
M.
F.
&
Kılıç,
Y.
&
Kırcı Çevik,
N.
(eds.)
2025.
Finansal Piyasaların Evrimi V.
Özet
Bu kitap bölümü, kapitalist ekonomik sistemleri, biyolojik evrim teorisinin kavram ve mekanizmaları ışığında yeniden yorumlayan "Evrimsel Kapitalizm" paradigmasını ele almaktadır. Temel tez, piyasa dinamiklerinin, doğal seçilim süreçleriyle temel bir benzeşim (analoji) içinde olduğudur. Bu çerçevede, firmalar, ürünler ve fikirler, tıpkı biyolojik organizmalar gibi, rekabetçi bir çevrede hayatta kalmak, çoğalmak ve evrimleşmek için sürekli bir "ekonomik seçilim" baskısı altındadır.
Bölüm, ilk olarak "doğal seçilim" ile "piyasa seçilimi" arasındaki paralellikleri kurar. Biyolojik "uygunluk" (fitness) kavramının ekonomik karşılığı olan "ekonomik uygunluk", bir firmanın değişen piyasa koşullarına (rekabet, teknoloji, regülasyon, tüketici tercihleri) uyum sağlama ve sürdürülebilir performans gösterme kapasitesini ifade eder. Schumpeter'in "yaratıcı yıkım" teorisi, bu sürecin merkezine yerleştirilir; inovasyonun, eski ve verimsiz yapıları yıkarak ekonomik sistemi yenilediği, tıpkı evrimdeki mutasyon ve seçilim döngüsüne benzer şekilde işlediği vurgulanır.
İkinci olarak, piyasalar birer "ekonomik ekosistem" olarak ele alınır. Bu ekosistemde arz ve talep, çevresel seçilim baskıları işlevi görür. Tüketici tercihleri, kültürel evrim ve memetik teori (fikirlerin yayılımı) ile şekillenirken, yenilik (inovasyon), ekonomik "mutasyon" rolünü üstlenir. Davranışsal ekonomi ve memetiğin kesişimi, pazarlama ve yatırım kararlarının rasyonel hesaplardan ziyade, sosyal öğrenme, taklit ve kültürel yayılma süreçleriyle şekillendiğini ortaya koyar.
Bölümün son kısmı, kapitalizmin doğal seçilim mekanizmalarının etik boyutunu ve toplumsal yansımalarını derinlemesine inceler. Sosyal Darwinizm eleştirisiyle başlayan bu kısım, piyasa rekabetinin "en güçlünün hayatta kalması" olarak yanlış yorumlanmasının etik ve bilimsel açıdan sakıncalarını vurgular. Bunun yerine, modern evrimsel ekonominin betimleyici bir model sunduğu, normatif yargılar içermediği belirtilir. Finansal krizler, "ekonomik tür temizliği" olarak analiz edilir; dayanıksız firmaların elendiği, sistemin yenilendiği ve adaptif kapasitenin sınandığı evrimsel darboğazlar olarak yorumlanır. Ancak, bu sürecin yıkıcı sosyal maliyetleri (işsizlik, eşitsizlik) göz önünde bulundurularak, politika ve regülasyonun, piyasa seçilimini insani ve etik bir çerçevede dengelemedeki hayati rolüne işaret edilir.
Sonuç olarak, bölüm, geleneksel "Homo Economicus" modelinden, çevresel değişime uyum sağlama yeteneğini merkeze alan "Homo Adaptivus" modeline bir geçiş önermektedir. Evrimsel kapitalizm, ekonomik sistemleri statik denge noktaları olarak değil, sürekli öğrenen, uyum sağlayan ve evrimleşen karmaşık adaptif sistemler olarak anlamamızı sağlayan kapsamlı ve disiplinlerarası bir çerçeve sunar.
