Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafya tarih boyunca konumu nedeniyle pek çok savaşa tanıklık etmiş ve bu savaşların ardından insanlar bulunduğu bölgeleri terk ederek göç hareketleri meydana getirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti de özellikle son yıllarda, Suriye'de 2011 yılından beri devam eden savaş ve bu duruma bağlı olarak yaşanan kitlesel göç dalgasının yanında Irak, İran, Afganistan, Afrika ülkeleri gibi çeşitli coğrafyalardan gelen çok sayıda kişinin gerek varış ülkesi gerekse Avrupa’ya geçerken transit ülke olarak kullandığı bir konumda olması nedeniyle hem sığınma taleplerini karşılamak hem de düzensiz göç hareketlerini engellemeye çabalamaktadır. Özellikle söz konusu çeşitli coğrafyalardan gelip sığınma başvurusunda bulunan kişilerin 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ve buna bağlı olarak oluşturulan mevzuattaki hak ve yükümlülükleri temelde geçici ve uluslararası koruma olmak üzere iki farklı koruma statüsünde değerlendirilmektedir. Bu kişilerin hem YUKK hem bu kanuna bağlı geliştirilen çeşitli yönetmelikler hem de 6735 sayılı Uluslararası İş Gücü Kanunu (UİGK) ve bu kanuna bağlı geliştirilen mevzuattaki koşulları sağlamaları durumunda yasal olarak çalışma hayatına katılmaları ve istihdam edilebilmeleri de mümkündür. Ancak anayasada yabancılar dahil herkese hem bir hak hem bir ödev olarak tanınan çalışma hakkından yararlanmak geçici ve uluslararası koruma sahibi yabancılar açısından başta çalışma izni olmak üzere vatandaşlardan farklı prosedür ve süreçlere tabidir. Çalışma bu bağlamda öncelikle mevzuattaki düzenlemeler doğrultusunda söz konusu yabancıların statüleri özelinde çalışma haklarının kapsamı ve sınırlılıkları üzerinde duracaktır. Bu kapsam ve sınırlılıklar mevzuattaki düzenlemelerle literatürdeki çalışmalar incelenerek tahlil edilmiş olup yapılan analiz sonucunda yasal düzenlemelerin yarattığı birtakım yetersizlikler ve boşluklar tespit edilmiştir. Bu çalışmayla da yasal düzenlemelerde tespit edilen yetersizlik ve boşlukların uygulamaya yansıyarak meydana getirdiği sorunlara çözüm önerileri getirebilmek amaçlanmıştır.