Sosyal bilimler, bireyin kendini, toplumunu ve çevresindeki dünyayı keşfetme sürecinde hayati öneme sahip bir disiplinler grubu olarak tanımlanır. Bu bağlamda, insan davranış kalıplarına, sosyal ilişkilere, sosyal yapılara ve sosyal yapıların zaman içindeki değişim ve süreklilik kalıplarına odaklanan sosyal bilimler, birey, toplum ve çevre arasındaki karmaşık ilişkileri sistematik ve bilimsel bir bakış açısıyla ele alır. Sosyal bilimler, yalnızca toplumu yorumlayan bir düşünce bütünü olarak değil, aynı zamanda sosyal yaşamı anlamlı kılan temel bir düşünce bütünü olarak da algılanır. Sosyal bilimlerin eğitimsel yönü, salt bilgi aktarımından daha kapsamlıdır. Bu nedenle, sosyal bilimler eğitim süreci, eleştirel düşünme, sosyal farkındalık, demokratik bilinç, kültürel farkındalık ve sorumlu vatandaşlık açısından yüksek düzeyde yetkinlikler kazanmayı amaçlayan dinamik bir süreçtir. Bu süreç, bireylerin sosyal olayları analiz etme ve insanların iyiliği için farklı düşünme biçimlerine dayalı yargılarda bulunma yeteneklerini geliştirmelerini sağlamada oldukça faydalıdır. Bu açıdan, sosyal bilimler eğitimi hem bireysel hem de toplumsal gelişim için en önemli disiplinlerden biri olarak ortaya çıkmıştır.

Bu kitabın başlığı olan “Sosyal Bilimlerde Teori, Araştırma ve Tartışmalar”, sosyal bilimler eğitimi bağlamında güncel kuramsal ve uygulama temelli akademik düşünce ve tartışmaları bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Bu kitaptaki bölümler, eğitim araştırmaları, bilimsel araştırma yöntemleri, çok disiplinli yaklaşımlar, eleştirel düşünme yaklaşımları ve teorik temeller perspektiflerinden sosyal bilimler eğitiminin çok yönlü kavramlarını ele alarak, niteliksel değişimlere dayalı olarak konuya üst düzey ve temel bir katkı sağlamayı hedeflemektedir. Bu araştırma, sosyal bilimler eğitiminin, sosyal bilim kavramlarına dayalı eğitim süreçleriyle daha yakından ilişkili olduğunu ve sosyal dönüşüm ve değişim kalıpları ile değerler eğitimine dayalı aktarım süreçleri bağlamında üst düzey eleştirel düşünme süreçleriyle daha yakından bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır. Antropolojiden eğitim bilimlerine kadar birçok disiplinden bilgi bir araya getirerek, sosyal bilimler eğitimi çok disiplinli bir bakış açısıyla daha bütünsel ve derinlemesine yapılar kazanmaktadır. Bu nedenle, bu kitaptaki her bölüm, bu farklı alanlardaki akademisyenlerin temel düşünceleri açısından dışsal bir bakış açısına sahiptir.

Bu kitap, bilimsel yöntem ve entelektüel bütünlük ilkelerine uygun olarak derlenmiştir. Bu çalışmanın amacı, sosyal bilimler eğitiminin kuramını geliştirmek, pratiğine ışık tutmak ve alandaki entelektüel söyleme katkıda bulunmaktır. Bu çalışmanın, özellikle yüksek lisans öğrencileri olmak üzere, sosyal bilimler eğitimi alanında çalışmalar yapan araştırmacılar, akademisyenler için bireyler için bir referans aracı olarak katkı sunması beklenmektedir. Bu vesileyle, bu çalışmanın hazırlanmasında gösterdikleri çaba ve entelektüel katkılarından dolayı tüm yazarlara ve yayın kuruluna/redaktörlük ekibine teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Değerli katkılarından dolayı Dr. Kürşad Özkaynar'a ayrıca çok teşekkür ederim.