Uluslararası Ticaret Kapsamında Sürdürülebilirlik Raporlaması: Teorik Bir İnceleme
Şu kitabın bölümü:
İpek,
E.
&
İpek,
Ö.
(eds.)
2025.
Dijital Ekonomi, Finansal Piyasalar ve İşletme Çalışmaları.
Özet
Uluslararası ticarette sürdürülebilirlik raporlaması, küresel ölçekte çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerinin artan önemiyle birlikte firmalar için stratejik bir gereklilik hâline gelmiştir. Özellikle uluslararası pazarlarda rekabet eden Türk ihracatçı firmalar açısından sürdürülebilirlik, yalnızca kurumsal itibarın bir unsuru değil; aynı zamanda uzun vadeli pazar erişimi, tedarik ilişkilerinde güven, operasyonel verimlilik ve finansal sürdürülebilirliğin teminatı olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, sürdürülebilirlik raporlamasının Türkiye’deki ihracatçı firmalar (özellikle KOBİ’ler) açısından uluslararasılaşma sürecindeki rolünü teorik bir perspektiften ele almak ve bu kapsamda kavramsal bir değerlendirme sunmaktır. Bu doğrultuda enerji, tekstil, otomotiv ve tarım gibi dış ticarette kritik öneme sahip sektörlerde sürdürülebilirlik raporlamasının etkileri bütüncül bir çerçevede ele alınmaktadır.
Araştırmada Paydaş Teorisi, Meşruiyet Teorisi, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Yaklaşımı ve Entegre Raporlama Perspektifi kullanılarak sürdürülebilirlik raporlamasının çok boyutlu doğasını ortaya koymaktadır. Paydaş Teorisi bağlamında raporlama, işletmenin küresel tedarik zinciri aktörlerine karşı sorumluluğu olarak ele alınırken; Meşruiyet Teorisi çerçevesinde, uluslararası pazarlarda kabul görme ve ticari varlığı sürdürme aracı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca çalışma, KSS ve Entegre Raporlama yaklaşımlarının ihracatçı firmalar için stratejik bir gereklilik olduğunu vurgulamaktadır. Bu bütünleşik yaklaşım, Birleşmiş Milletler’ in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA/SDG) ile doğrudan örtüşmekte, firmaların çevresel farkındalık düzeyini yükseltmekte ve Türkiye’nin bu küresel hedeflere ulaşma başarısına pozitif katkı sağlamaktadır.
Türkiye bağlamında KOSGEB, TÜBİTAK, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sunulan teşvik ve destek mekanizmaları, KOBİ’lerin yeşil ve dijital dönüşümünü hızlandırmaktadır. Küresel tedarik zinciri yönetimi perspektifinden bakıldığında ise sürdürülebilirlik raporlaması; tedarikçiler, lojistik hizmet sağlayıcıları, finans kuruluşları ve kamu otoriteleri arasında şeffaflık ve güven tesis ederek Türkiye’nin Orta Koridor lojistik stratejileri, yeşil tedarik zinciri hedefleri ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumunu güçlendirmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin sektörel sürdürülebilirlik rehberleri yayımlaması, raporlama süreçlerini dijital platformlarla desteklemesi, yeşil dönüşüm finansmanına erişimi kolaylaştırması ve özelleştirilmiş destek mekanizmaları geliştirmesi gerekmektedir. Ayrıca üniversite–sanayi işbirlikleri yoluyla sürdürülebilirlik eğitimi, danışmanlık ve bilinçlendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, ihracatçı KOBİ’lerin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artıracak ve ülkenin küresel ticarette sürdürülebilir büyüme hedeflerine doğrudan katkı sağlayacaktır.
