Dijital Demokrasi ve Yönetişim: Yönetim Biliminin Yeni Paradigmalarının Siyasal Sonuçları
Şu kitabın bölümü:
Öztürk,
B.
(ed.)
2025.
Dijital Çağda Yönetim Bilimi: Yeni Paradigmalar.
Özet
Yönetim bilimi, 20. yüzyıl boyunca rasyonel-bürokratik örgüt modelleri çerçevesinde şekillenmiştir. Fakat 21.yüzyılda teknolojide ve devlet yönetiminde yaşanan değişim ve dönüşüm, bilgi toplumunun dinamiklerine uyum sağlayan dijital demokrasi ve yönetişim kavramlarının gelişmesine neden olmuştur. Bu kavramlardan ilki olan dijital demokrasi kavramının 1980’li yıllar itibariyle Kablolu TV yayınları ile vatandaşlar arasında aracısız bilgi akışını ve siyasal katılımcılığı geliştirmeye çalışan tele dijital demokrasi (elektronik demokrasi) anlayışının ve akabinde 1990’lı yıllarda internetin ve iletişim hizmetlerinin gelişmesi ile ortaya çıkan sanal demokrasi anlayışının en son versiyonu olan bir ağ demokrasisi olduğu söylenebilir. Yönetişim kavramı ise ilk olarak 1989 yılında Dünya Bankası tarafından dile getirilmiştir. 1992 yılında aynı kurum tarafından yayınlanan bir raporda geliştirilmeye başlanmış olup raporda kamu sektöründe verimli ve hesap verebilir bir yapının, sağlam temelli bir ekonomik sistemin ve şeffaf bir politika çerçevesinin elde edilebilmesi için iyi bir yönetişim anlayışının gerekliliği hususu da belirtilmiştir. Bu gelişmeler ışığında özellikle son kırk yılda yönetim biliminde yaşanan paradigma değişim ve dönüşümlerinin bir takım siyasal sonuçları olmuş ve neticesinde Klasik kamu yönetiminin hiyerarşik, katı kurallara ve bürokratik anlayışa dayalı yapısı Yeni kamu işletmeciliğinin performansa, verimliliğe ve piyasa benzeri yapısına yerini bırakmaya başlamıştır. Bu değişim ve dönüşüm özellikle 2000’li yıllardan itibaren dijitalleşmeyi, ağ tabanlı örgütlenme ve yönetişim mantığını ve veri odaklı karar verme yapısını beraberinde getirmiştir. Böylece tek merkezli ve hiyerarşik bir yapıya sahip olan devlet yönetimi yerini çok aktörlü, kapsayıcı ve yatay karar alma süreçlerini benimseyen bir yapıya bırakmaya başlamıştır. Bu bağlamda yönetim biliminde yaşanan paradigma değişimi neticesinde ortaya çıkan dijital demokrasi ve yönetişim kavramlarının sadece teknik anlamda bir modernleşme algısının ötesinde; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım kanallarını ve biçimlerini, temsiliyet halini ve kamusal meşruiyetin yönetim tarzını yeniden kuran ve düzenleyen çok katmanlı bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.
