Değişen dünya ile birlikte işletmeler için belirsizlikler ve riskler artmış, yeni yönetim yaklaşımlarının bilinmesi ve uygulanması önemli hale gelmiştir. Krizler, kurumların varlığını tehdit eder ve olumsuz imaj oluşmasına neden olur. Krizlerin olumsuz etkilerini azaltma çalışmaları ve   çözüm odaklı stratejiler kriz yönetimi kapsamında değerlendirilir. Bu çalışmada reaktif ve proaktif yönetim yaklaşımının süreçleri, amaçları ve avantajlarından söz edilmektedir. Kriz yönetimi her işletme için hazırlıkların yapılması gereken bir süreç olup işletmenin sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir. Proaktif yönetim önleyici tedbirler öngören bir yapıya sahipken, reaktif yönetim   gelişen problemlere çözüm odaklı yaklaşım sergileyerek en az hasarı hedeflemektedir. Örgütün yaşam çizgisinde her iki yönetim şekline de ihtiyaç duyulabilmekle birlikte, proaktif bir yaklaşım şirketin verimlilik ve etkinliği açısından daha etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir.