Ulusal ve Uluslararası Standartlar Işığında Çocuk Dostu Yerel Yönetimler ile Sürdürülebilirlik İlişkisi
Şu kitabın bölümü:
Koçar Uzan,
H.
(ed.)
2025.
Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Çevre Politikaları: Güncel Paradigmalar ve Uygulama Pratikleri.
Özet
Bu çalışma, çocuk odaklı yerel yönetim vizyonunun yalnızca bir ideal değil, uluslararası hukuk, sürdürülebilir kalkınma politikaları ve ulusal stratejik belgeler tarafından desteklenen somut bir zorunluluk hâline geldiğini ortaya koymaktadır. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Brundtland Raporu, Habitat Konferansları, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, UNICEF’in Çocuk Dostu Şehirler Girişimi ve Türkiye’nin 2023–2028 Çocuk Hakları Strateji Belgesi; sosyal, çevresel ve yönetişim boyutlarıyla çocuk odaklı sürdürülebilirlik anlayışını bütünleştiren güçlü bir normatif çerçeve sunmaktadır.
Bu belgelerin ortak paydası, çocuğun üstün yararı ilkesini merkeze alarak çocukların yaşam, gelişim, korunma ve katılım haklarını sürdürülebilir kalkınma vizyonu ile ilişkilendirmesidir. Sosyal boyut, yoksulluğun azaltılması, eğitimde fırsat eşitliği, sağlık ve sosyal hizmetlere erişim aracılığıyla toplumsal sürdürülebilirliği pekiştirirken; çevresel boyut, güvenli yaşam alanları, temiz çevre ve afetlere dayanıklı kentler üzerinden çocukların sağlıklı gelişimini güvence altına almaktadır. Yönetişim boyutu ise çocuk meclisleri, katılımcı bütçeleme ve danışma platformları aracılığıyla çocukların demokratik süreçlere etkin katılımını mümkün kılmaktadır.
Çocuk odaklı yerel yönetim yaklaşımı, geleceğin kentlerini yalnızca mekânsal açıdan değil; adalet, eşitlik ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda da dönüştürme potansiyeline sahiptir. Çocukların sesini duyan ve haklarını gözeten şehirler, demokratik toplumların sürdürülebilirliğini güçlendirmekte; onları pasif hizmet alıcıları yerine aktif yurttaşlar ve geleceğin öznesi olarak konumlandırmaktadır.
Bu çalışma mevcut belgelerin analizinin ötesinde, gelecekteki çocuk odaklı yerel yönetim araştırmaları için hukuksal bir temel, normatif bir vizyon ve uygulamaya yönelik ilham verici bir yol haritası sunmaktadır. Çocuğun üstün yararı ilkesini merkeze alan bu vizyon, kentlerin kalbine işlenmiş bir pusula gibi adaletin, eşitliğin ve dayanışmanın yönünü göstermektedir. Çocukları merkeze alan şehirler, daha adil, kapsayıcı ve dirençli toplumların inşasına öncülük ederek insanlığın umutla büyüyen yarınlarını kurmaktadır.
