Bu bölümde dijital çağın çocuk psikolojisi üzerindeki etkileri bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim boyutlarıyla incelenmektedir. Dijital dünyanın hızla çocukların yaşamına girmesi yalnızca teknolojik bir yenilik değil aynı zamanda psikolojik ve sosyo-kültürel bir dönüşüm yaratmıştır. Erken yaşlarda dijital cihazlarla tanışan çocukların beyin gelişiminde, dikkat süreçlerinde ve yürütücü işlevlerinde önemli değişiklikler gözlenmektedir. Ampirik araştırmalar, yoğun ekran maruziyetinin dikkat eksikliği, dil gelişiminde gecikme, empati kaybı, anksiyete ve depresyon belirtilerini artırabileceğini göstermektedir. Özellikle 0-6 yaş döneminde ekran sürelerinin artması, beyin plastisitesi ve sosyal etkileşim becerileri üzerinde kalıcı etkileri bırakabilmektedir. Dijital sosyalleşme çocuklara yeni iletişim olanakları sunsa da yüz yüze etkileşimlerin azalması, empati, duygu düzenleme ve problem çözme becerilerinde zayıflamalara yol açmaktadır. Sosyal medya platformları çocukların benlik algısı ve özgüvenleri üzerinde güçlü bir etki yaratmakta; sosyal karşılaştırma, beden memnuniyetsizliği ve kaygı düzeylerinde artışa sebep olabilmektedir. Bununla birlikte, dijital oyunların içeriklerine bağlı olarak bilişsel esneklik, problem çözme ve yaratıcılığı destekleyebileceği de görülmektedir. Sonuç olarak dijital dünya, çocuk psikolojisini çok boyutlu olarak etkilemekte; hem fırsatlar hem de riskler barındırmaktadır. Bu nedenle çocukların dijital deneyimlerinin ebeveynler ve eğitimciler tarafından dengeli şekilde yönetilmesi, ekran süresinin düzenlenmesi ve yüz yüze sosyal etkileşimlere öncelik verilmesi kritik bir gereklilik haline gelmiştir.